Bu beklenmedik ziyaret, Cengiz Topel Yıldırım’ın CHP’den Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için adının ön plana çıkması ve son yapılan ATO seçimlerinde Gökçek’in desteklediği Salih Bezci’ye de komisyon seçimini iptal ettirtmesi olayının gerçekleşmesinden sonra, Melih Gökçek-Cemal Aydın işbirliğinin hortlaması olarak yorumlandı.
Yıldırım isminin Ankara gündemine oturması üzerine yaklaşan seçimlere “Ankaragücü’nü batıran adam” olarak girmek istemeyen Gökçek, planlarını adım adım uygulamaya başladı.
Öncelikle. Ankaragücü’nün amatör kümeye kadar düşeceği konusundaki temenni içeren açıklamalarına rağmen oğlu döneminde oluşan transfer yasağının kaldırılmasında önemli rol oynadı. Alelacele transfer yasağının kaldırılması camiada, “Gökçek’lerde Yıldırım telaşı” olarak yorumlandı
Daha sonra Ankaragücü yönetimine, eski başkanları Yıldırım’ı tam iki yıl sonra “2009-2011” dönemindeki uygulamalarından dolayı ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk ettirme atağı da dikkat çekti.
Bununla da yetinilmedi ve sonunda “Cengiz Topel Yıldırım fobisi”, ele düşman gibi görünen kardeşleri de birleştirmesine neden oldu. Hep başkalarını kullanmayı adet edinen Gökçek’in bu iş için görevlendirilen elemanları Cemal Aydın ve Mehmet Yiğiner, bir araya geldi. Hem de Ankaragücü’nün en zor günlerinde “Gemiyi ilk önce fareler terk eder” örneğinde olduğu gibi yüzüstü bırakıp giden Cemal Aydın’ın önce onursal unvanını aldırdığı yetmezmiş gibi kendisini üyelikten de ihraç ettiren Yiğiner’e ziyaretinde “Kulübün yüksek menfaatlerini kollamak, , kombine almak” gibi bahanelerinin ardına sığınması komik bulundu.
Görüşmenin içeriği ve açıklama ne olursa olsun bu ziyaret, kamuoyunda, Cengiz Topel Yıldırım’ın adaylığını engellemeye “Gökçek adına katkıda bulunmak” olarak değerlendirildi.
GÖKÇEK –AYDIN’IN TOPEL’E KARŞI İŞBİRLİĞİ İLK DEĞİL
Aslında Cemal Aydın- Melih Gökçek işbirliğinin Cengiz Topel Yıldırım’a karşı ilk olmadığı Ankaralıların apaçık bildiği bir gerçek.
Gökçek’in yıllardır Ankaragücü’nün yüz bini aşan taraftar potansiyelini oy’a dönüştürme arzusunu bilmeyen yoktur. Buna tüm Ankara, 2008-09 sezonu sonunda takım en büyük düşme adayı olarak dibe vurmuşken tanık oldu. Düşme utancını başkalarına kakalamanın telaşıyla istifa eden Cemal Aydın, diğer yandan gizlice Gökçek ile anlaşma yolundaydı. Senaryo, takımın küme düşmesi üzerine kurulmuş, taraftarların kafasını karıştırmak ve yandaş toplamak için “100.yılda şampiyonluk” söylemleri el altından duyuruluyordu.
Ancak onların hesabını bozan biri çıktı ve son 9 haftada bir mucizeye imza atarak A.Gücü’nü 100. Yılında Süper ligde bıraktırdı. Bu kişi Cengiz Topel Yıldırım’dan başkası değildi.
Ne yazık ki bu gelişmeye rağmen, Cemal Aydın, Melih Gökçek ile eşit delege, eşit yönetim ve başkanın oğul Ahmet Gökçek olması konusunda tam mutabakata varmış ve bunu yaşama geçirmek için eş-dost ilişkilerinden dolayı delege üzerinde gücünü kullanarak, mahkeme yoluyla olağanüstü kongreyi toplamayı sağlamıştı. Kulüp, planlandığı gibi Cemal Aydın tarafından Gökçeklere teslim edilmişti.
Fakat bu olaylı genel kurul yargıya taşınmış ve Ankaragücü, 2 yıl sonra yeniden gerçek başkanına yani Cengiz Topel Yıldırım’a iade edildi.. Ancak iki yılda yapılan 100 milyon TL ilave borçla…
Haber: Beril Çuhadaroğlu