Antalya`da Lara yolu üzerindeki 5 yıldızlı bir otelde düzenlenen tanıtım toplantısında Şahin’in otobüsü, davul zurna eşliğinde karşılandı. Partililerle tek tek selamlaşan Şahin, yaptığı konuşmada 11 gün önce kurulan MİLAD Partisi’nin ezberleri bozan bir kadro partisi olduğunu iddia etti. "MİLAD Partisi’nin adı Millet, soyadı Adalet" diyen Şahin, partinin kapısının herkese açık olduğunu, ancak hırsızlarla bölücülere bu partide yer olmadığını ifade etti. MİLAD’ın bir başlangıç olduğunu belirten Şahin’in hedefinde, eskiden mensubu olduğu Ak Parti vardı. Mevcut hükümetin MİLAD’tan önceki son hükümet olacağını ileri süren Şahin, Türkiye’de başta iktidar partisi olmak üzere siyasetin irtifa kaybettiğini kaydetti.
"Korku, tehdit, şantaj, adam kayırma bütün acımasızlığıyla uygulamaya konulmuştur" diyen Şahin, bu ülkenin böyle bir yönetimi hak etmediğini söyledi. "Siyasetin de bir jargonu vardır" diyen Şahin, hükümeti gündemi saptırmakla ve bölücü örgüte taviz vermekle suçladı. Hükümetin iki yıldır platonik aşk yaşadığını iddia ettiği terör örgütü militanlarının geçen 8 Haziran’da Diyarbakır Bingöl karayolunu 25 gün boyunca kapattığını ileri süren Şahin, ağır ihmal ve güvenlik sorununun hiçbir tiyatral gündemle kapatılamayacağını aktardı.
FALANLA FİLANLA UĞRAŞMA GÜNDEME GEL
İdris Naim Şahin, "Bir ülkede yol güvenliği yoksa, mal güvenliği yoksa, can güvenliği yoksa, namus güvenliği yoksa, eğitim güvenliği yoksa, bir ülkenin başbakanı ‘Kamu düzenini sağlayacağız’ diyorsa, hala cek-cakla konuşuyorsa, ne yazık ki bu benim ülkemse senin ülkense, orada biraz durmak lazım. Sadece durmak değil sormak lazım. Senin varlığın ne? Varlık sebebin ne? Yolun durduğu yerde söz biter. Ondan sonra sen bana filan yerde Müslümanlar 5 asır önce cami yaptırdı, filan yerde falan olmuş, Hacı Bektaş-ı Veli bunu demiş. Hazreti Mevlana şu sözü söylemiş, Ak Şemseddin Hazretleri bu güzel hikmetli sözü söylemiş diyerek sonra da Yunus Emre’den geçip, Atatürk’e dahi getiremeden bitirip huzurdan ayrılırsan, sorarız, isteriz bekleriz. Güne gel, gündeme gel ey hükümet. Ey iktidar, deriz oyalama milleti. Kandırmaya çalışma" dedi.
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı sarayını kastederek, "Ankara’nın göbeğinde binbir gece masalları gibi dışardan görünen ışığıyla çatısıyla bahçesiyle ağacıyla neresinden bakarsanız bakın bir saraya dönüşmüş yapılara bir bakın. Bakmak lazım. Bu ülkede neler yapılıyor. Onlara bir mercek tutmak lazım. Ama bunları örtbas etmek için ustaca tarihi konular. Kıtalararası konular, biyolojik konular, kadın erkek eşit mi değil mi bunlarla uğraşılıyor. Bunlar siyasetçinin konuları olamaz" ifadelerini kullandı.
SURİYE’DEKİ KANDAN İKTİDAR DA SORUMLU
Konuşmasında Suriye’de dökülen kandan hükümeti de sorumlu tutan Şahin, "Eğer Türkiye Suriye’nin iç meselesine karışmamış olsaydı, Esad Türkiye’nin içinde bulunduğu Milletler Camiasına rağmen kaç bin cana kıyabilirdi. Ben iddia ediyorum 10 binin altında kalırdı. Ama Türkiye’nin yanlış dış politikası ve hukuka aykırı uygulamaları sonucunda bugün 250 bin insanın hayatı sona ermiş. 250 bin insanın hayatını kaybetmesinde Türk hükümetinin vicdani ve siyasi sorumluluğu yok mudur" dedi.
EY AK PARTİLİ KARDEŞLERİM
17 ve 25 Aralık operasyonlarını kastederek hukukun kişiden kişiye farklı uygulandığını ileri süren Şahin, AK Partili seçmenlere de seslendi. Şahin, "Ey AK Partili kardeşlerim. Ey iktidara gönül vermiş kardeşlerim. Şunu diyerek bu hukuksuzluğu geçiştiremeyiz; ‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar’ diye. Benim okuduğum kitaplarda böyle bir şey yok. Siz farklı bir kitap biliyorsanız, onu ilan edin ben de okuyayım o kitabı. Vicdanlarınızın rahatsız olduğunu biliyorum. Sizi bazı, ısmarlama, atanmış fetva sahipleri sakın ola ki tatmin etmesin, kandırmasın. Bu yapılan suçtur, günahtır. Bir kısmınız gönülden bağlısınız. Bir kısmınız başka türlü bağlar içindesiniz. Kırın bu saadet zincirini. Bu saadet zinciri aynı zamanda haram zinciridir haram. Değmez iki paralık dünyada buna" diye konuştu