Amerikanın , Batının ve bugünlerde hükümetin anlaşma masasına oturduğu ırkçı emperyalizmin destek verdiği terör, ülkemizde can almaya devam ediyor. Son olarak gerçekleştirilen havalimanındaki katliamı da şiddetle telin ediyor, ölenlere ve diğer şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Her alçak cinayetin ardından yetkililer aynı nakaratla aynı telinlerde bulunuyorlar. Kuklanın kimliğini tespit edip ilan etmeyi maharet sayıyorlar. Gün küresel zalimlere doğuyor. Kukla ismi değiştirerek cinayetlerine devam ediyorlar. Dün PKK idi bugün PYD, IŞİD oldu. Dün ABD nin emri ile ihtilal yapan Evren, ” sevinsin Amerika biz kan ağlıyoruz” diyordu, bugün, Amerika´yı, İsrail´i müttefik ilan eden Erdoğan, “ey Amerika benden yana mısın, PYD den yana mı” diyor. Bu çelişki içinde terör bitse idi bugünkü seviyeye gelmezdi.
Atatürk hava limanında ki menfur olay iki anlam içeriyor. Birisi İsrail ile yapılan talihsiz anlaşmayı kamuoyunun dikkatinden uzaklaştırmaktır. Diğeri, ABD´nin ve İsrail´in tuzağına düşerek, Rusya ile bozulan ilişkilerin yeniden başlatılmasına gösterdikleri tepkidir. Dünyada küreselcilik adı altında yeni bir işgal hareketini, terörü de kullanarak vahşice gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ülkemiz ise, adeta üzerimize doğru ilerlemekte olan büyük bir tsunami tehdidi altındadır. Bunun için dış politikanın çok akıllıca yürütülmesi gerektiği hassas bir dönemden geçiyoruz.Ancak ne yazık ki hükümetin, Irak, Libya, Suriye, Rusya, Kıbrıs, Ermeni politikaları gibi İsrail ile alakalı dış politikalarının tamamı yanlıştır.
Akıllı, Milli ve şahsiyetli dış politika izlenilmiyor. Bunun sonucunda “Yeni Dünya Düzeni” adı altında dünya hegomenyasını gerçekleştirmek isteyen Siyonist İsrail kazanıyor. Şu anda İsrail tarihinin en keyifli ve güvenli dönemini yaşıyor.
IMF nin ve Dünya Bankasının taşıyıcılığını yaptığı “Küreselcilik” hareketi ile dünya işgal edilmek isteniyor. Enerji kaynaklarının, enerji hatlarının, su kaynaklarının, tarım alanlarının, Nil´den Fırat´a kadar toprakların ve bunlara bağlı olarak 22 İslam ülkesinin hedeflerinde olduğu nu açıkça ifade ediyorlar. Fiili işgallerini fikri işgallerle birlikte gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Terör örgütlerini kullanarak işgallere zemin hazırlıyorlar. Projenin adı BOP diye ifade edilse de perdenin arkasında Yahudi vardır, asıl adı Büyük İsrail projesi dir.
Değerli basın mensupları
AK partisi, iktidarı döneminde Siyonist korsan devlet İsrail´e hayal bile edemeyeceğimiz lütuflarda bulundu. Bulunmaya da devam ediyorlar. İsrail ise terörü de kullanarak menfur planlarını sürdürmeye çalışıyor. Bugün AK parti hükümetinin sözcülüğünü yapan sayın bakanın ifadesi ile söylüyorum; OECD ye aldırtarak 1967 İşgalinden sonra İsrail´e en büyük kazancı AK parti hükümeti sağladı.
Nükleersilahlarını BM nezdinde meşrulaştıran AK partisi oldu.İsrail´in NATO üyeliği önündeki veto engelini AK partisi kaldırdı. Mavi Marmara katilleri için mahkemenin verdiği tutuklama kararını AK partili Adalet bakanlığı iki yıldır interpol´e bildirmeden sumen altında tutarak İsrailli, katillerin cezalandırılmalarını engelliyor.
Dün “one minute “ diyerek kahramanlık unvanı aldılar. Bugün İsrail ile anlaşmayı büyük zafer olarak sunmayı başarıyorlar. Dün, “bu görevde olduğum müddetçe İsrail ile işim olmaz” diyordular, bugün “kardeşim Netanyahu” diyorlar. O gün mü doğru söylediler bugün mü? Dün “siz en iyi çocuk öldürmekten anlarsınız”, şimdi “kabul etmek gerekir ki onlara muhtacız” diyebiliyorlar. Ekonomi bakanı, “bizim için İsrail önemli ülke ve müttefikimizdir” diyor.Ne yazık ki dün şov yaptılar bugün yanlış yapıyorlar. İzledikleri dış politika yanlıştır ve kan dondurucu özelliktedir.
Bugüne kadar hiçbir hükümet bu seviyede hatalar yapmamış idi.Biz bu sebeple bir gensoru önergesi ile dışişleri bakanı düşürttük, ama onun hatası bunlarınkinin yanında çok küçük kalır. İsrail´i devlet olarak tanımak geçmişte yapılan büyük hata idi. Şu anda hükümetin söyledikleri ve yaptıkları, o İşgalci Siyonistlerin bütün hayâsızlıklarını, cinayetlerini meşrulaştırma manası taşıyor.
Bu Millet Milli Görüşçü zannederek AK partisini tek başına uzun yıllardır iktidarda tuttu. 14 Yıl halkın ümitlerini kullandılar. Sonunda, “kabul etmek lazım ki İsrail´e muhtacız” demelerinin izahı yapılamaz. Ülkeyi bu noktaya taşıdılar. Özellikle belirtelim ki Türkiye´nin İsrail´e muhtaç olması söz konusu olamaz.Bunların yanlış politikaları maalesef Osmanlı bakiyesi Türkiye´yi işgalci korsan devlet İsrail´e mahkûm ediyor.Şimdi talihsiz bir anlaşmaya şahit oluyoruz.Maalesef taviz veren suçlu terörist ülke değil AKP hükümetidir. İktidar taraftarlığı yapan medya bayram havas estiriyor. Hükümet mensupları muzaffer komutan edası ile poz veriyorlar.
Değerli basın mensupları
Yahudiler, Filistinlilerin evlerini yıkıyor, Mescid-i Aksanın etrafında Filistinli bırakmıyorlar. Onlara yeniden ev yapmanın iznimi verilecek? Balıkçılık yapan Filistinli artık İsrail´in müsaadesi olmadan av mı yapabilecek?
Sebzecilik yapan Filistinli artık İsrail´in müsaadesini almadan sebzesini mi satabilecek?
Filistinli evi ile iş yeri arasında her gün gidip gelirken Yahudi barikatlarında artık adım başı hesap vermeyecek mi?
Gazze´ye artık inşaat malzemesi girişine müsaademi edilecek?
Artık, Filistinli yaşlı genç masum insanlar sokaklarda katledilmeyecek mi?
İlk kıblemiz Mescit-i Aksanın güvenliği garantiye mi alındı? İsrail Süleyman mabedi iddiasından vaz mı geçti? Şu anda net olarak bilinen Gazze´ye mübarek ramazanın son Cuma günü (bugün) gemi ile oyuncak gönderileceğidir. Oynanan oyunun simgesi gibi.
Taraftar medyanın söylediği, ablukanın hafifletilmesi yada kaldırılması nasıl olacak? Bir toplumun duyguları bu kadar istismar edilemez. Bir millet bu kadar aldatılamaz. Yazıktır, ayıptır.
“Gazze halkı memnun “ manşetini atanlar Gazze ile Telaviv´i mi karıştırıyorlar? AKP kazanınca Gazze kazanacak, Telaviv üzülecek dedikleri böylemi olacaktı?
AKP hükümeti 20 milyon dolara sadece şehit kanlarını değil, Filistin davasını da sattı.
AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?
Borca dayalı tüketim ekonomisi ile günü kurtarmayı başardı, istikbali ipotek altına soktu. Ama terörist İsrail´n istikbalini kurtarmak için yapabileceği her şeyi yapmaya devam ediyor.
AKP yanlış yoldadır. Teröristle masaya oturmaya kötü alıştı. Filistin davasına, Millete, Ümmete ihanet ediyor. İsrail bu millete hiçbir zaman dost olmadı, karakteri gereği olmayacak da.
Değerli basın mensupları
Bunlar İsrail ile hangi konuda anlaştılar?
Mavi Marmara davası konusunda mı?
Filistin´deki işgal, Gazze´deki dram da, Mescid-i Aksa ile alakalı menfur planlarda mı? Mavi Marmara şehitlerini ilgilendiren konuda mı?Doğu Akdeniz´i tıkama meselesinde mi? Arz-i Mevut planında mı?PKK, PYD, IŞİD´e, Terör örgütlerine verdiği destekler konusunda mı?
Mavi Marmara katliamı bir savaş gerekçesi suç idi. O başlı başına ayrı bir davadır. O konuda yapılacak anlaşma İsrail´in çıbanbaşı olma sorununu ortadan kaldırmaz. Siyonist İsrail´i meşrulaştırmaya yetmez. Nerede kaldı ki Mavi Marmara davası için şart koşulan üç maddeden biri olan özür, diplomatik manada dilenmedi. Ablukadan da asla taviz verilmeyecekleri görülüyor.
Türkiye´den de Hamas´a engel olma konusunda teminat isteniyor. Bu durumda 20 milyona hem şehitlerin kanı hem de Filistin davası satılmış olacak. Hem de işgalci eli kanlı Siyonist İsrail diğer bütün suçlarından beraat edecek. Ortada Obama´nın da aracılığı olunca terör için başlatılan “çözüm süreci”nden bu anlaşmanın ne farkı vardır? O süreç bu millete çok pahalıya mal oldu ama bu sürecin faturası çok daha büyük olur. Göz göre göre hata, hata değil ihanettir. Biz iktidarın hain diye anılmasını istemiyoruz.
AKP nin akıl almaz tutumu İsrail aşkı mıdır, mahkûmiyet midir anlamıyoruz. Mecbur kılan sebep nedir?“Tabii müttefik stratejik dost´´ dedikleri ABD mi buna zorluyor?
Ekonominin mahkûm edildiği sıcak parayı, ya da Zarrab´ı, ABD şantaj malzemesi olarak mı kullanıyor?
Yoksa ifade edildiği gibi, AK parti Yahudi´lerin proje partisi midir?
OECD, Nükleer, NATO jestleri ile İsrail´e en büyük güç sağlandı, Türkiye ne kazandı? Bundan sonra verilen tavizler de sadece İsrail´i kazandıracaktır.
İsrail yıllardır PKK sopası ile Türkiye´yi dövüyor, anlaşma şartları PKK sopasından da ağır olacak. MOSSAD ile de iş birliği Türkiye´nin lehine asla olamaz.
Şimdi önemle ikaz ediyoruz
Gazze ye soluk aldırtmayan, topraklarımız üzerinde ciddi hesapları olan Siyonist İsrail´e Kıbrıs üzerinden su sevkiyatı yapmak ayrıca başlı başına büyük suçtur.
İsrail´in doğal gazı yoktur. Filistin´e ait bölgeden Amerika´nın da himayesi ile çıkarttığı gazı Türkiye üzerinden ‘´İsrail Gazı´´ diye sevkiyata müsaade etmek sadece Filistin davasına değil, bu millete ve ümmete yapılabilecek son ve en büyük ihanet olur.
İktidarı Yahudi âşıklığından vaz geçmeye davet ediyoruz.
ABD ye ve İsrail´e minnet borçları varsa, onu milletin değerleri ile ödemeye hakları yoktur.
Ankara
22.11.2024