‘Acilen yangını söndürmenin yolu Merkez Bankası ve TÜİK’i bağımsız hale getirmek’
“Ortada büyük bir yangın var. İlk önce yangın söndürülür, ondan sonra hasarı onarmaya başlarsınız. Acilen yangını söndürmenin yolu hemen Merkez Bankası ve TÜİK’in yasalarına birer madde koyup, gerçekten bağımsız hale getirip, saygın, düzgün isimlerin bu iki kurumun başına getirmek. Bir de Meclis’te Plan ve Bütçe Komisyonu’nda oturuma katılmaları gerekiyor. Bunlar yangını söndürebilir ama ortada büyük bir enkaz var. Bu enkazın kalkması ancak hukuk ve adaletle mümkün. Hükûmetin de bunu yapması mümkün değil. Artık Erdoğan o sınırı geçti.”
‘Merkez Bankası döviz satsa buharlaşır gider’
“Merkez Bankası, bizim piyasa rakamlarından okuduğumuz 4 milyar doların üzerinde borç aldığı döviz bozdurdu, sıfır. Aynı kızgın saça su dökerseniz buharlaşır. Altında kömür yanan, yufka yapılan saçlar vardır. Üzerine su döktüğünüzde bir anda buharlaşır. Merkez Bankası’nın döviz satması aynen öyle. Merkez Bankası ne kadar döviz satsa ya da herhangi bir kişi döviz bozdursa buharlaşır gider. Hiçbir işe yaramaz. Çünkü bir başka benzetme de havuzun dibi delik. Ne kadar su koysanız o delikten çatlaktan akıyor.”
‘Kimse Merkez Bankası’nın dediğine inanmıyor’
“Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda faiz indirimine devam etme ihtimali olduğu sürece dövizi tutmanın bir yolu yok. Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasında ‘Bir alanımız vardı onu da kullandık artık bundan sonra kullanmayız’ gibi bir ima var. Hiç kimse Merkez Bankası’nın dediğine inanmıyor çünkü nihai kararın Erdoğan’ın iki dudağının arasında olduğunu herkes biliyor. Nas diyor ya… Yüzde 19 faiz haram da yüzde 14 helal mi?”
‘Bütün dünya krizi yaşıyor tezi doğru değil’
“Bütün dünya krizi yaşıyor tezi doğru değil. Biz her açıdan dünyanın çok dışındayız. Paramızın değer kaybı en büyük bizde. İşsizlik, özellikle genç işsizlik en yüksek bizde. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin OECD ortalaması yüzde 14 bizde yüzde 29. Altı ay diyorlar, sayılı gün çabuk geçer. Yanlıştan vazgeçin diye defalarca uyardık, uyarıyoruz.”
‘Değişmeyen tek gerçek; Erdoğan tek yetkili ve her şey kötüye gidiyor’
“Daha eylülde Cumhurbaşkanı imzasıyla orta vadeli program açıkladılar. 2022 için oradaki dolar kuru 9,30. 2023 için 9,80. Bugünden dolar 16. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yeni sistemde bütün yetki tek kişide. Cumhurbaşkanı'nın bir ilçenin tapu müdürüne kadar atama yetkisini kendisinde toplayıp, ondan sonra olup bitenin sorumluluğunu başkasında araması doğru değil. İki yılda dört Merkez Bankası Başkanı değişti, sabit duran kendisi. Değişmeyen tek gerçek: Erdoğan tek yetkili olarak duruyor ve her şey de kötüye gitmeye devam ediyor.”
‘Derhal seçime gidilmesi gerekir’
“Orta direk şu anda çöküyor. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor. Herkes yoksullaşıyor. Böyle bir tabloda derhal seçime gidilmesi gerekir. Ama gider mi? Gitmez. Çünkü daha bir buçuk sene var niye gideyim diyor. Sayılı gün çabuk geçer.”
‘Siyasi meşruiyetleri bitti’
Babacan, ‘2023’te seçimler yapılır mı? Bir şüpheniz var mı?’ sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Seçimlerin 2023 Haziran’da olması dahi çok ertelenmiş bir durum. Siyasi meşruiyetleri bitti ama hukuki meşruiyetleri devam ettiği için ‘Hakkımı sonuna kadar kullanacağım’ diyebilir. Ama ondan sonrası artık işin hukuki meşruiyetini sıfırlar. Zaten sıfırlanmış siyasi meşruiyetin yanına bir de sıfırlanmış hukuki meşruiyeti koyduğunuzda o iş biter. Dolayısıyla bu ihtimali ben görmüyorum.”
‘Erdoğan’a ve iktidara bir çıkış planı gerekiyor’
“Bir detaya dikkat etmek lazım. Erdoğan ve iktidara bir çıkış planı gerekiyor. Hâlâ gönül bağı olan seçmen de şöyle bir korku var: ‘Acaba bir rövanşist iktidar iş başına gelir de hem Erdoğan’ı hem de hepimizi çok mağdur eder mi, haklarımızı elimizden alır mı?’. Vatandaşlarımızın rahat hissetmesi lazım. DEVA Partisi’nin kitabında ‘rövanş’ kelimesi yok, ‘devri sabık’ ifadesi yok. Ne var? Hukuk var. Zamanı gelince idari denetim, yargı denetimi ve Meclis denetimi işler.”
‘Ekonomi bakanlığını reddederim’
Babacan, Özdemir’in ‘Ekonomi Bakanı olsanız ne yaparsınız?’ sorusu üzerine şunları söyledi:
“Onu kesin reddederim çünkü ekonomi bakanının kendi başına yapacağı hiçbir şey yoktur. Ülkenin sorunları ekonominin çok daha üzerinde sorunlardır. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu özgürlük, hukuk ve adalet sorunudur. Demokrasimizin iyi işlememesidir. Doların son dönemdeki atağının sebebi Merkez Bankası ile ilgili atılan yanlış adımlar ama işin özünde Türkiye 5-6 yıldır hukuk ve adaletten ayrıldığı için fakirleşiyor.”