Tarih: 22.05.2020 20:45

“İÇ PİYASA ACİLEN CANLANDIRILMALI”

Facebook Twitter Linked-in

Covid-19 salgının dünya ekonomisinde yarattığı etkilerle ve ülkelerin bu etkilere karşı aldığı tedbirleri paylaşan Tatlıoğlu, Türkiye’nin de alması gereken acil önlemlere değindi. Özellikle iç piyasanın canlandırılması, tekstil, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine destek verilmesini isteyen Tatlıoğlu, tüketiciler için de kredi kolaylığı sağlanması gerektiğini söyledi.

“KREDİ FAİZLERİ DÜŞÜRÜLMELİ”

İç piyasa daralmasının özellikle kredi kartı harcamalarından fark edildiğini söyleyen Tatlıoğlu, “Kredi kartı harcamalarında tüm alışverişlerde geçerli olacak vade farksız 6 taksit uygulaması getirilmeli ve bankalar kart alacaklarını uyguladıkları normal faizin 1/2 oranında indirimle tahsil etme yoluna gitmelidir. Ayrıca hizmet sektörü dahil tüm tüketim harcamaları için ek limit tanımlanmalıdır. Beklenmedik bir salgınla karşı karşıya kalan vatandaşlar, kıtlık korkusuyla gıda ve temizlik harcamalarına ağırlık verdi. Bu nedenle ellerindeki birikimi bitiren halkımız, kredi kartlarını da yalnızca bu iki kalem için kullandı. Salgın bittiğinde işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalan insanlar kredilerini de ödemek zorunda kalacaklar. Kredilere sağlanan kolaylık hem insanların borçlarını kolay ödemesine neden olacak hem de tekstil ve beyaz eşya gibi ihtiyaçlarını ötelemeyeceği için iç piyasayı da rahatlatacaktır” dedi.

“GELİŞMİŞ ÜLKELER ÖRNEK ALINMALI”

Türkiye’nin kısa vadede yapacağı ihracatın hemen olumlu geri dönüş sağlamayacağının da altını çizen Tatlıoğlu, “Gelişmiş ülke ekonomileri 2020 yılı Ocak-Şubat-Mart aylarını kapsayan yılın ilk çeyreğinde sert şekilde daraldı. ABD ekonomisi bu dönemde % 4,8 küçüldü. Avrupa Birliği (AB) Bölgesi ise % 3,5 daraldı. Salgının ilk ortaya çıktığı Çin’de GSYH küçülmesi ilk çeyrekte %6,8 oranında gerçekleşti. Daralan ekonomiler, şirket finansalları üzerinde dramatik etkiler yarattı. Bu durum, hem şirketlerin kısa vadede maliyet azaltıcı tedbirler almasına, hem de yatırım planlarını 2021 sonrasına ötelemelerine yol açtı. Bu nedenle iç piyasayı canlandırmak isteyen başta Almanya ve Fransa olmak üzere birçok gelişmiş ülke 500 milyon € değerinde anlaşmalar yaptı. Türkiye’nin de gelişmiş ülkeleri örnek alarak iç piyasayı ayakta tutmak için gerçekçi planlar ortaya koyması gerekmektedir.”

“TÜRKİYE, DÜNYADAN FARKLI OLMAYACAK”

Dünyadaki ekonomik göstergelerin Türkiye için de geçerli olduğunu hatırlatan Tatlıoğlu, “2020 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 29 Mayıs 2020 tarihinde açıklanacak. Öncü göstergeler, ülkemiz için de ilk çeyrek rakamlarının dünyadaki örneklerinden farklı olmayacağını ortaya koymaktadır. Büyüme rakamlarının öncü göstergesi niteliğindeki Sanayi Üretim Endeksi, Ocak ve Şubat aylarında önceki aylara göre ufak da olsa artış gösterirken, Mart ayında bir

önceki aya göre % 7,1 azaldı. Pandemi tedbirlerinin ve kısıtlamaların daha sıkı uygulandığı Nisan ayında bu düşüşün çok daha sert olması bekleniyor. Toplam elektrik tüketimi istatistiklerine bakıldığında, yılın ilk 3 ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre elektrik tüketiminde artış görülürken sadece Nisan Ayında % 15,4 düşüş yaşanmıştır.”

 

 

“KREDİ KARTI HARCAMALARI KOLAYLAŞTIRILMALI”

Bulunduğu konjonktürde Türkiye’nin kısa vadede bir büyüme ve gelir artışı sağlayamayacağını da sözlerine ekleyen Tatlıoğlu, “Ekonomiyi kısa vadede iç dinamiklerle ayakta tutmak gerekmektedir. Bu dönemde likidite ve nakit sıkışıklığı yaşayan iç piyasayı canlandırmanın en makul yolu da kredi kartı harcamalarını kolaylaştırmak olacaktır. TCMB tarafından açıklanan Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcamaları verilerine göre; ülkemizde Mart ayının ikinci yarısından itibaren kredi kartı harcamalarında önceki yılların ortalamalarına göre düşüş, Mayıs ayı başına kadar % 35 civarında seyretmiştir. Mayıs ayı başından itibaren, Ramazan etkisi ile birlikte Nisan’a göre bir artış olmakla birlikte, halen önceki yıllar ortalamasının % 20 altında bulunmaktadır.  Bu nedenle, kredi kartı harcamalarının kolaylaştırılması ekonominin canlandırılması için hayati önem taşımaktadır. Kamu ve özel tüm bankalarımızın inisiyatif almasını, Merkez Bankası PPK’nın son toplantısında politika faizini 50 baz puan daha indirmesini de göz önünde bulundurarak, kredi kartı faiz oranlarını aşağı çekip bu canlanmaya destek olmalarını bekliyoruz” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —