İstanbul’un tarih boyunca İslam Alemi’ne paitahtlık yaptığına dikkat çeken Nevzat AÇIKGÖZ; İstanbul’un zayıfladığı bir dönemde de tüm İslam Dünyasının emperyalist işgallere açıldığını, Filistin, Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Eritre, Moro, Arakan başta olmak üzere dünyanın birçok mazlum halkı ve ülkesi hep İstanbul’a dair bir umut beslediğini vurgulayan Açıkgöz; “Çünkü yeryüzünde akan kanın durması, huzur ve barışın tesis edilmesi İstanbul’umuzun yeniden dünyaya yön vermesi ile mümkündür. İşte böyle bir öneme haiz İstanbul’umuzun fethinin yıldönümünde düzenlenen kutlamalar, etkinlikler tüm İslam âlemi için yeni bir kutlu yürüyüşün ayak sesleridir’ dedi.
Fetih şuurundan yoksun bir gençlik, kardeşleri için yaşamanın ve ölmenin ne demek olduğunun da çok uzağında kalacaktır” diyerek fetih şuurunun önemine değinen Nevzat AÇIKGÖZ, “Efendimiz (SAV) ‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir’ buyurmuşlardı. İşte o günden sonra İstanbul için sayısız sefereler yapıldı. İslam orduları bu güzel övgüye nail olabilmek için üstün gayretler içerisine girdiler. Nihayetinde İstanbul’un fethi 29 Mayıs 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet Han’a nasip oldu. Başta İstanbul’umuzun olmak üzere bu coğrafyayı İslam’a açan inancımızın temel şiarlarından olan fütuhat anlayışıdır. Elbette İslam’ın bu coğrafyada varlığının teminatı genç neslin yüreklerine yerleştirilmiş fütuhat anlayışı olacaktır. Fetih şuurundan yoksun bir gençlik, kardeşleri için yaşamanın ve ölmenin ne demek olduğunun da çok uzağında kalacaktır” dedi.
Fetih’le beraber Ayasofya’nın önemine de vurgu yapan Sincan İlçe Başkanı Nevzat AÇIKGÖZ; ‘Ayasofya Camii hakkın batılı kuşatmasıdır’ İstanbul’umuz nasıl hakkın batıla üstünlüğünün timsali olmuş bir şehirse, aynı şekilde Ayasofya Camii de İstanbul’umuzun fethinin sembolüdür. Bu cami, İstanbul’un İslam şehri oluşunun en kadim işaretidir. 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirilen Ayasofya, yıllardır mahzun haldedir. Ayasofya’nın açılması talebinin, ne Sultanahmet ne de Firuz Ağa camilerinin, cemaate yetip yetmemesiyle ilgisinin olmadığını, bu coğrafyada tarihe duyarlı herkes bilmektedir. Ayasofya Camii İlay-ı kelimetullah aşkının remzidir. İslam’ın Avrupa’daki varlığının tacıdır. İstanbul’un İslam şehri oluşunun en kadim nişanesidir. Fatih Sultan Mehmet’in vakfıdır. Ve mutlaka yeniden Camii olarak ibadete açılmalıdır’ dedi.
Ankara
22.11.2024