İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ile birlikte TBMM'de düzenledikleri ortak basın toplantısıyla, ekonomideki dalgalanmalar ve Merkez Bankası Başkanlığı için TBMM Başkanlığı'na verdikleri kanun teklifi hakkında bilgi verdiler.
Meclis’te açıklama yapan İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, “Bu soruyu biz de soruyoruz piyasalar da soruyor: Acaba, 128 milyar doları harcayanlar bunun araştırılacağı korkusuyla bunun üzerini kapatmak için bunu harcayanlar Merkez Bankası yönetimine el mi koydu?” diye sordu.
“ERDOĞAN'IN VE AKP'NİN BUNA DESTEK VERMESİNİ İSTİYORUZ”
Devletin kurumsal yapısını inşa etmek gerektiğini vurgulayan Tatlıoğlu, bu nedenle kanun teklifi sunduklarını söyledi. Tatlıoğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Bu bizim Merkez Bankası ile ilgili temel fikrimizdir, milletimizle paylaşmak istiyoruz ve Sayın Erdoğan'ın ve Ak Parti'nin buna destek vermelerini istiyoruz. Tabelalara, billboardlara yazmakla, mikrofonlarda ‘istikrar' diye bağırmakla istikrar bir hazır paket gibi gelmiyor. Kamu kurumsal yapısını inşa etmekle geliyor. Türkiye'yi yönetenlerin ve sayın Erdoğan'ın buna destek vererek bunun kurumsallaşmasını sağlaması milletimizin hayrınadır.”
“128 MİLYAR DOLARA NE OLDUĞUNU ARAŞTIRIN”
“Bu soruyu bizde soruyoruz piyasalar da soruyor” diyerek sözlerine başlayan İYİ Parti Samsun Milletvekili Usta ise şu soruyu yöneltti:
“Acaba, 128 milyar doları harcayanlar bunun araştırılacağı korkusuyla bunun üzerini kapatmak için bunu harcayanlar Merkez Bankası yönetimine el mi koydu? Bizim hükümete ve yeni Merkez Bankası Başkanı'na tavsiyemiz şudur; bu yerlerde sürünen güveni ve itibarı toparlamak istiyorsanız bu 128 milyar dolara ne olduğunu araştırın ve bunu kamuoyu ile paylaşın.
“128 MİLYAR DOLARDA İŞSİZ GENCİN, ESNAFIN, İŞÇİNİN, EMEKLİNİN HAKKI VAR”
Usta, ayrıca “128 milyar dolarda tüyü bitmemiş yetimin, gündüz uyuyup gece ayakta duran işsiz gencin, evine yağ alamayan esnafın, arazisine el konulan işçinin, çöpten yiyecek toplayan yaşlı teyzenin, bir canım var o da başıma bela olduğu diyen emeklinin hakkı vardır” ifadelerini kullandı.
“GECE YARISI OPERASYONU İLE GELENLER GECE YARISI OPERASYONUYLA GİDİYOR”
Merkez Bankası Başkanı'na seslenen Usta, “Gece yarısı operasyonu ile gelenler gece yarısı operasyonu ile gidiyor. İtibar en büyük silahtır, itibarı sağlayacak olan şeffaflıktır, şeffaf olun, öngörülebilir olun. Merkez Bankası bağımsızlığına sahip çıkın. Para Politikası Kurul üyelerinden bir şey çıkmaz, bunlar her türlü çelişkili kararlar alıyor, bunlarını değiştirilmesi için elinizden geleni yapın. Türkiye öyle görülüyor ki, hızla kapalı devre bir ekonomiye gidiyormuş gibi. Bundan bir başarı gelmez çünkü Türkiye borçlu, böyle bir ekonomide kapalı devre sistem kuramazsınız. Ekonomik kriz şu anda bir finansal krize doğru gidiyor bu finansal krizin yaşadığımız ekonomik krizi daha da derinleştireceği görüyoruz ve hükümeti ikaz etmek istiyoruz” dedi.
“ABD'DE 34 YILDA YAPILAN DEĞİŞİKLİĞİ BİZ 20 AYDA YAPMAYI BAŞARMIŞ BİR EKONOMİYİZ…”
Türkiye'de son 20 ayda dördüncü Merkez Bankası Başkanı değişikliği gerçekleştiğine dikkat çeken Usta, “Geçtiğimiz dönemlerde Merkez Bankası bağımsızlığı konusunda ciddi endişeler olmuştur. ABD'de 34 yılda yapılan değişikliği biz 20 ayda yapmayı başarabilmiş bir ekonomiyiz. Kanun düzenlememizin içeriğinde Merkez Bankası Başkanı'nın kanunda yazılması kaydıyla 5 yıl süreyle görev almasını görev süresi sona ermeden kanunda belirtilen bazı maddeler dışında herhangi bir şekilde görevden alınamamasını öngörüyoruz ve bir Merkez Bankası Başkanının da en fazla bir defa daha seçilebilmesini öngörüyoruz” diye konuştu.
“DEVAMLILIĞI SAĞLAYACAK OLAN BAĞIMSIZ KURULUŞLAR”
İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz da ‘bağımsızlık' konusuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Siyasi irade popülizm nedeni ile seçmen baskısında kalıyor ve alınan kararların sonucu çıkmadan rota değişebilir, toplum bundan zarar görebilir. Alınan kararların sonucunun görülebilmesi için devamlılık şart bu devamlılığı sağlayacak olan da bağımsız kuruluşlar. Bağımsız kuruluşların başındakiler hata yapmaz değildir ama onların sadakati, onlara bu görevin çerçevesini çizen TBMM'nin veya ilgili ülkenin ulusal iradesinin tecelli ettiği meclislerinden geçirilmiş kanunlarla çizilir. Bağımsız kurulların başındaki insanların sadakatleri siyasilere değildir, kendilerini oraya getirenlere değildir onlara görev veren yasalaradır. Atanmışlar bu bilinçle hareket ettikleri ve kendi sınırlarını bildikleri sürece dolayısıyla bundan milletin zarar görmesi diye bir şey söz konusu değildir.”
“BU KAMUNUN DÖVİZİ NEREDEN GELİYOR VE HANGİ MEKANİZMA İLE SATILIYOR?”
Yılmaz, bir gazetecinin, “Döviz dalgalanmalarından daha önceden haberi olan bir kesimin faydalandığı iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“En çok itibarın ve güvenin ihtiyaç duyulduğu bir ortamda böyle bir iddianın ortaya atılması bir faciadır bunun bedelini biz yükselen kredi risk primi olarak, yüksek faiz olarak ödüyoruz. Şeffaf değilseniz, hesap verebilir değilseniz bu tür iddialar ortaya çıkar. Eğer burada bir ayıp varsa bir kabahat varsa, kabahat ve ayıp bu iddiayı söyleyenlere değil bu iddiaya sebep olanlardır. Yapılması gereken şeffaf olup bu tür dedikodulara, iddialara yer vermemeleridir. Bir alan varsa mutlaka satan da vardır. Satılan döviz, özel sektörde bireylerin veya kurumların kendilerinin dövizleri ise demek ki bunların içerisinde bazı aptallar var, ne olacağını bilmiyorlar. Karşılarında bazı akıllılar var, o akıllılara dövizlerini satıyorlar ve kazanmalarını sağlıyorlar. Ben böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Burada olsa olsa birileri kamunun dövizini özel birilerine satıyor. Bu kamunun dövizi nereden geliyor ve hangi mekanizma ile satılıyor? İnsanlar haklı olarak bunun peşine düşüyor. Yönetime düşen gerçekten enflasyonun aşağı gelmesini düşünüyorsa faizlerin aşağı gelmesini düşünüyorsa bu iddiayı ortadan kaldıracak şeffaflığı sağlaması ve bunun hesabını çıkıp vatandaşa vermesi lazım.”