CHP Genel Merkezi önünde toplanan vatandaşlara, otobüs üzerinden hitap eden Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Bana yapılan saldırı, Türkiye´nin birliğine ve bütünlüğüne yapılmış saldırıdır. Sanıyorlar ki, CHP´nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu biz saldırınca geriye adım atacak. Bir milim geri adım atmayacağım” dedi. Konuşmasında şu mesajları verdi:
" Efendim hepinize yürekten teşekkür ediyorum.
Bana yapılan saldırı Türkiye´nin birliğine ve bütünlüğüne yapılmış bir saldırıdır. Bu ülkenin birliği için, bu ülkede görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun 82 milyonu kucaklayan bir Genel Başkanım. Ayrıca hiç kimse unutmasın ben kuruluşun ve kurtuluşun partisi olan Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanıyım! Hiç kimse unutmasın, Kuvvayı Milliyecilerin partisi Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanıyım! Hiç kimse unutmasın 82 milyonu kucaklayan bir partinin Genel Başkanıyım!
Şavşat´tan Ardanuç´a giderken PKK terör örgütünün saldırısına uğramıştım. Aynı saldırının benzerini bugün yaşadım. Onlar sanıyorlar ki, CHP´nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu biz saldırınca geriye adım atacak. Bir milim geri adım atmayacağım.
Bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü savunuyoruz, hepimiz hep birlikte savunuyoruz. Bu ülkenin çakıl taşını bir kişiye feda etmem, çakıl taşını bir kişiye vermem. Eğer bu ülke için canını verecek birisi varsa, canını feda edecek birisi varsa onun adı Kemal Kılıçdaroğlu´dur. Şehitler bizim şehitlerimiz, şehitler bizim onurumuz, şehitleri sonsuzluğa uğurlarken hepimizin yüreğinde bir acı duyulur. Şehitliğin yüce bir mertebe olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama benim şehit cenazesine gitmemi istemiyorlar. Niçin istemiyorlar? Sanıyorlar ki, baskı kuracağız, sanıyorlar ki tehdit edeceğiz, sanıyorlar ki saldıracağız Kemal Kılıçdaroğlu şehit cenazelerine katılmasın. Katılacağım, sonuna kadar katılacağım, o şehitler 82 milyonun şehididir.
Bugün şehidimiz Yener Kırıkcı idi, Allah´tan rahmet diliyoruz. Ailesine, yakınlarına Allahtan sabır ve başsağlığı diliyoruz. En çok üzülenlerden birisi de şehit ailesi oldu. Şehit ailesinin üzüntüsü bizim de üzüntümüzdür. Bunların, yani saldıranların şehide de saygısı yoktur, namaza da saygısı yoktur, inanca da saygısı yoktur. Bunların hiçbirisi gerçek anlamda samimi Müslüman da değildir, Müslüman da değil bunlar.
Bakın, şehidin cenazesine katıldık, namaz kıldırmadılar namaz! Sormayacak mı bu ülkenin vicdanı? Sormayacak mı siz namazdan ne istiyorsunuz, siz şehitten ne istiyorsunuz? Onlara söylemek isterim, asla unutmasınlar saldıranlara söylemek isterim, ben bir Mehmetçik babasıyım aynı zamanda, onlar gibi değilim, onlar gibi olmadım ben aynı zamanda.
Evet, şehitler ölmez vatan bölünmez, bu bizim şiarımızdır. Çanakkale´de şehitlerimiz var bizim, Dumlupınar´da var şehitlerimiz bizim. Sakarya´da var şehitlerimiz bizim. Afrin´de var şehitlerimiz bizim. Biz hiçbir zaman şehitler arasında bir ayrımcılık yapmadık. Şehit şehittir, başımızın üstünde yeri vardır ve şehit 82 milyonun onurudur ve gururumuzdur. Biz böyle biliriz, böyle anlarız, böyle düşünürüz ve böyle davranırız biz. Bizim hedefimiz, bizim ilkemiz budur. Biz bu ülkeyi nasıl kurduk, bu ülkeyi nasıl inşa ettik? Bu ülkenin temellerinde, bu ülkenin harcında on binlerce şehidimizin, yüz binlerce şehidimizin acısı vardır, kanı vardır, gözyaşı vardır. Siz hangi yüzle bir şehit cenazesini kıldırmıyorsunuz diye dönüp hep beraber sormak zorundayız.
Bu olayda beni üzen durum şudur, ben saldırıya uğradım diye asla üzülmedim. Çünkü hakkı hukuku ve adaleti savunanlar tarihin her döneminde saldırıya uğramışlardır. Ama biz ne olursa olsun feriştahları da gelse hakkı, hukuku ve adaleti sonuna kadar savunacağız. Beni üzen nedir biliyor musunuz? Beni üzen şehide yapılan saygısızlıktır. Beni üzen budur. Şehide saygısızlık yapıldı. Şehidin cenaze namazı bile doğru dürüst yerine getirilmedi, namazı kılınmadı doğru dürüst. Beni üzen budur. Baba acılı, anne acılı, yakınlar acılı, köylü acılı. O köyde oturanların hiçbirisinin kabahati ve kusuru yoktur. Dışarıdan gelenlerin tezgahıdır bu. Ama bu tezgahlar bizi yıldıramaz, ne yaparlarsa yapsınlar.
Bir şeyi daha söylemek isterim. Benim için darağaçları kurdular, benim için her türlü tehdidi yaptılar, benim için şunu yaptılar, bunu yaptılar. Size söz veriyorum 82 milyon vatandaşıma söz veriyorum, bir canım var; bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için, bu ülkenin bekası için, bu ülkenin huzuru için, bu ülkenin kalkınması için, bu ülkede bütün çocukların mutlu olması için bir can gerekiyorsa o canı vermeye hazırım.
Hiçbir saldırı bizi yıldıramaz. Biz bu ülkeyi büyütmek zorundayız. Bakınız, bu saldırıların sebebi ne biliyor musunuz? İlk kez Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkede barışın, huzurun egemen olması için mücadele etti. İlk kez çok farklı siyasi görüşü olan insanlar bir araya geldiler ülkenin birliği ve bütünlüğü için. Bundan rahatsızlık duyuyorlar. Bu rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Acaba biz saldırırsak Kılıçdaroğlu bundan vazgeçer mi diye düşünüyorlar. Ne yaparsanız yapın asla vazgeçmeyeceğiz.
Efendim hepinize şükran borçluyum. Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum. Birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç kimse unutmasın, bu ülkeye baharı getireceğiz, söz veriyorum ülkenin her karışında bahar olacak. Baharı getireceğiz dediğimde ne baharı demişlerdi, olmaz demişlerdi, yapamazsın demişlerdi, yapamazsınız demişlerdi. Ben bu ülkenin insanlarına güveniyorum, bu ülkenin insanlarının hoşgörüsüne, bu ülkenin insanlarının ferasetine güveniyorum. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum. Bu ülkede her çocuğun mutlu olmasını istiyorum, bu ülkede her evde huzurun, her evde bereketin olmasını istiyorum. Her gencin iş sahibi olmasını istiyorum. Alın terinin çok değerli olduğunu biliyorum, alın teri kadar değerli başka hiçbir şey yoktur. Alın teri döken insanların emeğinin ne kadar yüce olduğunu da biliyorum.
Dolayısıyla bizler hep beraber bu değerlere sahip çıkacağız, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki değerlere ve kurtuluşundaki değerlere sahip çıkacağız. Yaşasın cumhuriyet diyoruz, yaşasın demokrasi diyoruz, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk diyoruz."