"İNSANIN HAYATINA DEĞİL RANTA YATIRIM YAPILMIŞ" 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos Marmara depreminin yıldönümüne ilişkin, "Aklı başında olan yönetici, riskleri görür, önlemini alır. Biz ne yapıyoruz deprem olduktan sonra tedbir alıyoruz. Ağlıyoruz. Bu işin sorumlusu kim? Allah´a havale ediyoruz. İstanbul´da 493 toplanma yeri tespit edildi. Bunun 300´ü imara açıldı bina AVM yapıldı. Şimdi yeni deprem olsa nereye gidecek? Hepsi binaların altında kalacak. O yöneticiyi iktidar yapan da sevgili vatandaşlarımız. Sorumluluğun var. Kendi riskini kendi yaratıyorsun. Bu yöneticilere sen görev verdin. Hepimizin düşünemeye ihtiyacı var. Temel eksiklik düşünmemek. Deprem değil tedbirsizlik öldürür. Aradan 17 yıl geçmiş önlem almamışız. İnsanın hayatına değil ranta yatırım yapılmış. İstanbul, Marmara bölgesi deprem riski ile karşı karşıya. Bu önlemleri almayan kimler? Takdiri vatandaşlarımıza ait" diye konuştu.
"2002 DE İKTİDARI ELE ALDILARINDA SIFIR TERÖR VARDI" 
Kılıçdaroğlu, terör olayları üzerinden hükümeti eleştirerek, "2002 de iktidarı ele aldılar terör var mıydı? Yoktu. Bugünse Türkiye´nin bir bölgesi yanıyor. Yeni şehitlerimiz geliyor. Neden şimdi terör. Terör batağı içinde? 14 yıldır Türkiye Cumhuriyeti´ni kim yönetiyor? Umarım darbe sonrasında güçlü bir özeleştiri olur, hatalar bir daha tekrar edilmez, Türkiye geleceğini daha sağlıklı inşa eder" ifadelerini kullandı.
"YARGITAY´A 160 MİLİTAN ATADINIZ DEDİM" 
Demokrasi vurgusu yapan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Kışlaya siyaseti sokarsanız, Türkiye darbeden kurtulamaz. Adalete siyaset sokulamaz. Yargıtay´a 160 Yargıtay üyesi atandığında dedim ki siz yanlış yapıyorsunuz. ´Yargıtay´a 160 militan atadınız´ dedim. Şimdi o 160 militanın hepsini Yargıtay´dan çıkardılar. Bu olaylar laikliğin önemini, Laikliğin insan inancına saygısını bize gösterdi. Herkes inancında özgürdür. Tam demokrasi istiyoruz biz.
Üçüncü sınıf demokrasiyi bize Layık görüyorlar. Birinci sınıf demokrasinin temeli, Türkiye´yi darbe hukukundan, yüzde 10 seçim barajından arındırmaktır. Yüzde 10 seçim barajını 12 Eylül´de darbe yapanlar getirdi. Darbeye karşıysak bu hukuku değiştirelim. Bunu değiştirmeyenler darbe konusunda ikircikli davranıyor."
"BİR BAKAN SORU ÖNERGESİNE CEVAP VERMİYORSA O BAKANA, ´İSTİFA ET´ DENMELİ" 
Kılıçdaroğlu, "Yasama organını güçlendirmeliyiz. Meclis güçlü değil. Soru önergelerine 15 gün cevap verilmiyor. Bir bakan diyor ki, boş ver milletvekillinin soru önergesine cevap mı verilir diyor. Bu yasama organını aşağılamak demek. Meclis Başkanı buna aracı olmamalıdır. Eğer bir bakan 15 gün içinde cevap vermiyorsa Meclis Başkanı´nın çıkıp şunu söylemesi gerekir; ´sayın bakan o koltuktan istifa et´ demesi lazım" dedi.
BÜROKRATLARIN ÇOĞU KOMİSYONA BİLGİ BİLE VERMİYOR" 
Kılıçdaroğlu, "Bürokratların çoğu Meclis´i adam yerine koyup komisyona bilgi bile vermiyor. Güvenlik ve istihbarat komisyonu kuruldu. Şimdiye kadar bir bürokrat gelip buraya bilgi vermiş değil. Binali Yıldırım´a sesleniyorum; İstihbaratın başında olan biri gelip Meclis´e bilgi vermiyorsa onun destekçisi başındaki bakan ve başbakandır. Sen gitme diyor. Meclis´i adam yerine koymayın diyor" dedi.
"NUMAN KURTULMUŞ SÖZÜNÜN ERİYSEN ADAM GİBİ İSTİFA ET"
Kılıçdaroğlu, "Devletin temelinde liyakat olmalıdır. İş ehline teslim edilmelidir. Özel harekatçı olarak alınanlar, KPSS´ye girmeyecekler denildi. Niye girmeyecekler? Ayakkabı boyacısının, genel müdürün oğlu giriyor. Herkesin oğlu giriyor. Ama OHAL var diye KPSS´ye girmeyecekler deniliyor. Bu olmamalı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş sözünün eriysen, Bakanlar Kurulu adına bu açıklamayı yapıyorsan ya geri çek açıklamanı ya da istifa et. ´Ben liyakat dedim, uymadılar´ de, tavır koy ve adam gibi istifa et" açıklamasında bulundu.
"GAZETELERİ KAPATMAK, DARBECİLERLE AYNI ŞEYİ YAPMAKTIR" 
Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler, özgürlüğün temsilidir, hapse atılamaz. 60, 70 yaşındaki gazeteciyi hapse atmak nedir? Gazeteleri kapatmak, gazetecileri içeriye atmak darbecilerle aynı şeyi yapmaktır. Hukukun üstünlüğünü savunuyorsak medya üstünlüğünü de savunacağız. Kalemini kullanan bir gazeteciyi hapse atmayı asla doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.
"HERKES BİRBİRİNİ İHBAR EDİYOR. OHAL´E BİZ BU YÜZDEN KARŞI ÇIKTIK" 
Kılıçdaroğlu, "Darbe girişiminde bulunanlar da soruşturma açılsın. Yargılansınlar ama nasıl yargılanacaklar. Baskı, şiddet görmemeli; hukuk üstünlüğü ile yargılanmalıdırlar. Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir ve olmamalıdır. Herkes birbirini ihbar ediyor. OHAL´e biz bu yüzden karşı çıktık" dedi.
"SANATÇIYI İŞİNDEN ETMEK TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NE YAKIŞIR MI?" 
Kılıçdaroğlu, "İstanbul Şehir Tiyatroları´ndaki bazı sanatçılar FETÖ´cü diye işinden oldu. Oysa ki bunların bütün hayatı demokrasi üzerinedir. OHAL´i fırsat bilip bir sanatçıyı işinden etmek Türkiye Cumhuriyeti´ne yakışır mı? İstanbul´daki sanatçıların takipçisiyiz. Sanatçıya konu olmayacaksın, olursan seni eleştirir" diye konuştu.
"YÜZBAŞI ÖZKAN, DARBEYE KARŞI ÇIKTIĞI İÇİN HAİN İLAN EDİLİYOR SONRA DEĞİL DENİYOR" 
Kılıçdaroğlu, "Bugün Cumhuriyet Gazetesi´nin manşetten verdiği olay... Akıncılar Üssü´ne çağırıyorlar, Yüzbaşı Özkan, darbeye karşı çıktığı için hain ilan ediliyor. Yargılanıyor sonra hain değil deniyor. Ailesini düşünün... Bu olaylar doğru değildir" dedi.
"KİMSE, 17-25 OLAYLARININ AKLAMAYA YELTENMESİN" 
Kılıçdaroğlu, "Bütün bu olaylar 17-25 Aralık´a endekslendi. Kimse, 17-25 olaylarının aklamaya yeltenmesin. Darbeyi de bunun için kullanmasın. Devleti soyanlar da yargılanmalı. 17- 25 ayrı yerde duruyor zaten. Darbeciler nasıl yargılanıyorsa bu devleti soyanların da yargılanması lazım" diye konuştu.