Kılıçdaroğlu, araştırmaların HDP`nin kendilerinden ziyade AK Parti tabanından oy alacağını gösterdiğini ifade etti.
AK Parti mitinglerini eleştiren CHP lideri, öğrenci ve memurların zorla mitinge götürüldüğünü öne sürdü ve "Gelmeyenleri fişliyorlar Bu benim gördüğüm en büyük ahlaksızlıktır. Devlet ayrı hükümet ayrıdır. Hükümetler devlet olmak için değil, devleti yönetmek için gelir. AKP artık devlet oldu" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu`nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Halk ciddi sorunlarla boğuşuyor. Onların yaşadığı sorunları çözeceğimize inanıyoruz. Bölgesel sorunlara yönelik düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Bir iktidar 13 yılda bir nehri kirlilikten kurtaramıyorsa bu iktidar ne yapar.Siyasi iktidar 3 dönem arka arkaya Ergene Nehri`ni kirlilikten kurtaracağı sözünü verdi ama yapamadı.
Şunu samimi olarak söylüyorum. 27.5 yılımı bu devletin kalkınması için çalışan bir kişi olarak söylüyorum, devletin çivisi çıktı. Ekonomi 3 yıldır patinaj yapıyor. etrafımız kan gölü. Dışarıdan tamamen soyutlandı. Bunları aşmanın tek yolu, CHP`nin tek başına iktidar olmadı.
Öyle 13 yıl falan da istemiyorum.Bu ülkenin hukuk çerçevesinde yönetilmesini istiyorum. Kşisel heveslerim ve beklentilerim yok. Aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli varsa 13 yıldır ülkeyi yöneten iktidarı sorgulayacağız. Krizde bile bu kadar işsiz olmadı. Gençlerin hepsi kahve köşelerinde. Genç işsizlikte Avrupa birincisiyiz. Yunanistan krizde Yunanistan`ı bile geçtik işsizlikte.
HDP` barajı aşsa da aşmasa da birilerinin başkanlık hedefi asla gerçekleşmeyecek. Biz demokratik sürecimizi getirip bir dikta rejimine teslim edemeyiz. Bir kişinin arzusu ve istemi üzerine rejim değişmez. Hem milli irade diyeceksiniz, hem tek konuşan ve seçici ben olacağım diyeceksiniz. Bunun demokrasiyle bağdaşan bir yönü yok. Bunların demokrasiyle yakından uzaktan ilgileri yok. Kendilerine özgü bir demokrasi anlayışı oluşturmaya çalışıyorlar. Demokrasi konusunda halkı kandırıyorlar."
Halk ciddi sorunlarla boğuşuyor ama biz seçim bildirgemizle vatandaşın içinde bulunduğu durumu çok iyi saptadığımıza inanıyoruz ve onların yaşadığı sorunları da çözeceğimize inanıyoruz. Bunlara ilişkin vaatlerimiz var. Bu vaatleri halka anlatıyoruz meydanlarda. Bir de gittiğimiz yerde bölgenin sorunları varsa o sorunlara yönelik düşüncelerimizi de ifade ediyoruz. Mesela dün Lüleburgazdaydım ve Trakyanın en büyük sorunlardan birisi Ergene nehrinin kirliliğidir. Eğer bir iktidar 13 yılda bir nehri kirlilikten kurtaramıyorsa ne yapacak bu iktidar. Kirlilik o boyutlardaki Marmarayı da kirletiyor. Bu konuda bizim milletvekillerimiz defalarca araştırma önergesi verdiler. Siyasi iktidar 3 dönem ardı ardına Ergene Nehrini kirlilikten kurtaracağım vaadinde bulundu ama diğerleri gibi bunu da yapmadı.
Kemal Kılıçdaroğlu: Daha iyi. Bir de sadece Cumhuriyet Halk Partisine oy veren seçmen kitlesi meydana gelmiyor, sorunları aşmak isteyen bir kitlede meydana geliyor. Acaba Cumhuriyet Halk Partisinin düşünceleri nedir nasıl yapacaklar bunu görmek için geliyorlar. Farklı partilerden gelenler oluyor. Konuşmaya başlamadan önce miting alanında küçük bir anket çalışması yapılıyor. Partililer parti dışından gelenlerin oransal büyüklükleri ölçülüyor.
Bölgeye göre değişiyor. Koalisyon fikrine sıcak bakmıyorum. Şartlar CHP iktidarını zorunlu kılıyor.
Ben kimseden 13 yıl yetki istemiyorum. Bana 4 yıl yetki versinler, bu ülke nasıl yönetilirler görsünler. 27,5 devlette önemli görevlerde bulundum. O süreçte kimse çıkıp da Kılıçdaroğlu yolsuzluk yaptı demedi, diyemedi.
Seçimi iki ana eksen üzerine oturttuk; bunlardan biri emekliye ikramiye gibi, çiftçiye mazotu ucuza vermek gibi toplumu rahatlatan önlemler. Bunun dışında bir de uzun vadeli düşünmemiz lazım. Türkiye`nin 3 alanda üstünlüğü var; 1- tarım, 2-coğrafi konum, 3- genç nüfus. Merkez Türkiye projesine yüzyılın projesi dedik. Bu projede Türkiye`yi, limanı olmayan ülkelere karşı liman haline getireceğiz. 4,5 saatlik uçuş mesafesiyle 52 ülkeye ulaşıyorsunuz. Bunu yapabilen Türkiye`den başka bir ülke yok. Biz bu üstünlüklerimizi hiçbir zaman avantaja çeviremedik. Küresel gelirden daha yüksek pay almak zorundayız.
Bizim projemizi tam kavradıkları kanısında değilim. İktidar partisi proje üretemez. Bir ekonomik programı da yok. Kemal Derviş`in ortaya koyduğu programı sürdürüyorlar. O program krizden çıkarma programıydı. Bu megakentte teknokentler olacak hafif sanayi olacak, kültür yerleri olacak. Aynı zamanda bilgi ve kültür sanat kenti olacak. Bütün dünyadaki merkezlerin can damarı olacak. Kafaları çok karışık. Ne diyeceklerini de kestiremediler.
Ankara
22.11.2024