Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, iktidar temsilcilerinin millet İttifakı’nın terörle işbirliği içinde olduğu yönündeki söylemlerine ateş püskürdü ve “Bizlerin vatanseverliğini kimse test edemez” dedi.
*Hatırlasınız, “sosyal yardımları kesecekler” demişlerdi. Biz bu yardımları kimseyi rahatsız etmeden çağdaş bir hale getirdik. Türkiye'de en kapsamlı şehir kartı olan Başkent Kart'ı kentimize kazandırdık. Hemşehrilerimizi herkesin önünde gıda kolisi vermek suretiyle rencide eden sistemi kökten değiştirdik.
*Artık hemşehrilerimiz desteklerini bir elin verdiğini diğer el görmeyecek şekilde alıyor. Gösteriş yok, dayatma yok, rencide etmek yok, bir tüccarı zengin etmek yok.
*Verilen destekler Ankara'daki tüm esnaflardan harcanabiliyor. İşte bu, bir şehrin baştan aşağı dayanışma projesidir. İşte bu, bizim en büyük projemizdir.
“HİÇKİMSE MERAK ETMESİN”
Şimdi de Aile Bakanlığından yardım alan vatandaşları korkutma politikası izliyorlar. “Yardımlarınız kesilir” diyorlar. Hiç kimse merak etmesin. Türkiye'de de yardımlara aynen devam edeceğiz.
*“Başörtüsünü yasaklayacaklar, personeli işten çıkaracaklar” demişlerdi. Birileri daha da ileriye gidip “başörtülüler sokaklarda yürüyemeyecek hale gelir” demişti.
*Şimdi bunu tüm Türkiye'de yeniden yaymaya başladılar, aynı cümleleri yeniden söylüyorlar. 14 Mayıs'tan sonra da tüm Türkiye'de bir aile olacağız.
“BİR KADER SEÇİMİNE GİDİYORUZ”
Ülkemiz için adeta bir kader seçimine gidiyoruz. İşte, ülkenin hali ortada… Ekonomik zorluklar her geçen gün artıyor. Soğan fiyatı artıyor, soğan satan esnafa terörist diyorlar. Pazarlarda fiyat artıyor, pazarcı esnafa terörist diyorlar.
*Marketlerde fiyat artıyor, marketçilere terörist diyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist, herkes düşman görüyorlar.
*Aynısını 2019 seçimlerinden öncede yapmışlardı. İstanbul kaybedilirse, Ankara kaybedilirse; “Mekke düşer” dediler. “Kudüs elden gider” dediler. “Uçurumdan önceki son çıkış” dediler. “Zillet bela, Cumhur beka” dediler. Hatta daha da ileri gidip “Mursi mi Sisi mi” dediler. Ama bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü, ne Kudüs elden gitti.
*Ne uçuruma yuvarlandık, ne de beka sorunumuz oldu. Kendisi de Mursi'den vazgeçip Sisi ile el sıkıştı.
Bizler, ne PKK'nın ne Kandil'in ne de herhangi bir terör örgütünün bu temiz amacımızı kirletmesine müsaade etmeyiz. Bizim mücadelemiz, ülkemizin bütünlüğüne ve demokrasimize kast eden herkese karşı verdiğimiz bir mücadeledir.
*Amacımız ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden bu tahribatı durdurmak, hukuka dönüşün zeminini oluşturmak ve toplumsal bütünlüğü sağlamaktır.
*Yine korku, nefreti iftira siyasetine devam ediyorlar. Biz gidersek “TOGG projesi yarım kalır”, biz gidersek “İHA'lar SİHA'lar üretilmez” diyorlar. Devletlerin güvenlik politikaları, milli politikalardır.
“ŞİMDİ SORUYORUM…”
*Hangi hükümet gelirse gelsin milli politikalar devam eder. Merak etmeyin. Biz sizin demenizle vatansever olmadığımız gibi yine sizin demenizle terör iş birlikçisi de olmuyoruz. Bizlerin vatanseverliğimizi kimse test edemez.
*Şimdi soruyorum: Biz göreve gelirsek ülkeye mültecileri doldurup güvenlik sorunu mu oluşturacağız? Biz göreve gelirsek TC yazılarını devlet kurumlarından mı kaldıracağız? Bakın, altılı masadaki partilerin hepsi belli.
*Bizim aramızda bölücü diye ifade edilen bir tek parti yok. Ama sizin kendi listelerinizde “özerlik ve federasyon referandumu yapılmalı”, “Türk Bayrağı ismi bana problemli geliyor”, “Türk milleti tanımı kaldırılmalı” diyen Hüda-Par'lılar var.