Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın TBMM’deki bütçe konuşmasında bazı milletvekillerine yönelik sözleri üslup tartışmalarına neden oldu. Arınç’ın CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın sorularına yönelik cevabında kullandığı, “Ben mahçup bir insanım zarif bir hanımefendinin bana bakmasından sıkılabilirim” sözleri ve CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’le yaşadığı “mesir macunu” polemiği görüşmelere damgasını vurdu. Arınç’ın konuşmasındaki üslup birçok milletvekili tarafından protesto edildi ve milletvekilleri soru cevap kısmında sorularını geri çekti. Bazı milletvekilleri ise soruların yanıtını dinlemeden Genel Kurul salonundan ayrldı.

 

Başbakan Yardımcısı Arınç, TBMM’de bütçenin 2. tur görüşmelerindeki konuşmasına CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın “vakıflar kapalı kutu” eleştirisini yanıtlayarak başladı. Nazlıaka’ya yönelik olarak, “Bu konuda eleştirilerde bulunan kadın milletvekilimiz şu anda yok. Biraz önce bir internet sitesinden, kendisinin sürekli ismimden bahsederek bana baktığını benim de ’Genel Kurula hitap edin’ dediğimi içeren bir kayıt gördüm” diyen Arınç, “Ben mahçup bir insanım zarif bir hanımefendinin bana bakmasından sıkılabilirim” diye konuştu. Arınç, konuşmasında Nazlıaka’nın vakıflar konusunda kendisine daha önce sözlü ya da yazılı olarak soru iletmediğini, buna karşın bugün “vakıflar kapalı kutu” diyerek kendisine haksızlık yaptığını savundu. Arınç, Nazlıaka’nın kendisine daha önce sadece TRT’de gösterilen Tosun Paşa filminin neden 4 dakika eksik olduğunu sorduğunu kaydetti.

 

Arınç, konuşmasında Vakıf Bank’ta Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün temsil ettiği hisse karşılığının temettü olarak alınamadığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yaptığı onarım işlerinde kendi kaynağını kullandığını kaydetti. Bu konuda çalışmaların sürdüğünü ifade eden Arınç, “Henüz kesin bir sonuca varılabilmiş değil ama şöyle bir formül üzerinde durulabilir denildi: Yüzde 58’e yakın olan hissemizin karşılığı Hazine tarafından satın alınsa, karından istifade etsek bugün bize gelmeyen temettü payı eğer böyle olursa yıllık 250 milyon TL civarında bize bir gelir getirecek” dedi.

 

Konuşmasında, MHP’nin azınlık vakıfları ve bu vakıfların malları konusunda yaklaşımını da eleştiren Arınç, ileride iktidara gelme azmiyle bugün muhalefet partisi olan bir partinin yaklaşımının olumsuz olduğunu belirtti. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından başsağlığına gittiğinde orada kendisini bir Anadolu evinde hissettiğini anlatan Arınç, azınlıkların bu topraklardaki insanlarla bir bütün olduğunu vurguladı. Ergenekon konusundaki konuşmalara da değinen Arınç, “bir tarihçi profesörden gelen” notu da okuyarak Ergenekon’un Türk efsanesi değil aslında bir Moğol efsanesi olduğu yönündeki iddiaları gündeme getirince MHP sıralarında tepkiler yükseldi. Bu iddiada bulunan tarihçi profesörün kim olduğunun sorulması üzerine Arınç, “Kim olduğunu söyleyeyim de dövesiniz öyle mi?” dedi.

 

Arınç konuşmasında AK Parti’ye ayrımcılık eleştirisinde bulunan CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün “Aleviler AK Parti’ye oy vermez” dediğini belirterek, “Olabilir. Siz böyle derseniz birisi de ’Sünniler de CHP’ye oy vermez’ diyebilir” diye konuştu. Öz’ün sözlerinin ayrımcılık ve çok büyük bir hata olduğunu belirten Arınç, bu yanlışın parti yetkilileri tarafından da düzeltilmediğini ifade etti.

 

 

Arınç’ın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Arınç’ın CHP’li Öz’e eleştirileri hakkında, “Türk siyasetine din üzerinden kutuplaşmayı sokan siyasi partinin” AK Parti olduğunu belirtti.

 

Arınç’ın kendisi hakkındaki sözlerine sert tepki veren Nazlıaka ise şunları söyledi:

 

“Sayın Başbakan Yardımcısını şahsımla ilgili sözlerini üzüntüyle dinledim. Bu üzüntü ülkemin kadınlarına yönelik bir üzüntüdür. Başbakan Yarımcısı cinsiyetçi bir konuşmayla beni tarif ederken ‘kadın milletvekili’ demiştir. Konuşmasında benim kendisine bakmamadan mahçup olduğunu ifade etmiştir. Ben o mahcubiyetinin milletvekilinin cinsiyetinden değil söylediklerinden dolayı olmasını dilerdim. Kendisini kınıyorum. Bunca yıllık devlet adamlığına bu yorumu hiç yakıştıramadım. Biz zarif gibi sıfatlarla anılmak istemiyoruz dişiliğimizle değil kişiliğimizle buradayız.”

 

 

Arınç’ın konuşmasında eleştirdiği CHP’li Kamer Genç ise Bülent Arınç’ın Meclis Başkanıyken ilin en kıymetli arazilerini "birilerine" 3 milyon dolara verdiğini, araziyi alanların ise arazinin yarısını 6 ay sonra 54 milyon dolara sattığını ileri sürdü. Kendisinin TRT’ye Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden adam alınıp alınmadığını sorduğunu ama cevap alamadığını söyleyen Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Geçmişte bir olay oldu. Mesir macununu dağıtılıyordu, bu mesir macununu aldı, TRT Genl Müdürü’ne ‘Al İbrahim, senin buna ihtiyacın var’ dedi. Yahu Bülent, senin bununla ne ilişkin var, mesir macununa ihtiyacı olup olmadığını nereden biliyorsun? Böyle şey olur mu? Bir insan başka birinin mesire ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlar?”

 

 

Arınç yapılan konuşmalara verdiği yanıtta “kadın milletvekili” tanımını TBMM’deki kadın milletvekillerinin talebi üzerine kullandığını belirterek, “Ben sizin bakışınızdan mahçup olmuyorum. Benim mahçup olduğum başka bir konu var. Kürtaj konusu konuşulurken siz öyle bir söz söylediniz ki ben asıl o zaman mahçup oldum ve yerin dibine girdim. Bir evli, bayan, çocuğu olan milletvekili kendisiyle ilgili bir organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl bundan yüzü kızarmaz, ben asıl o zaman mahçup oldum” ifadelerini kullandı.

 

Arınç, Kamer Genç’in eleştirisi hakkında da “Kamer Genç için söylenecek bir söz yok. Biz zamanlar kendi kafasından hakimlerle tazminat kazanır bununla zengin olur kafayı çekerdi. Mesir Viagra değil. Mesir kuvvet veren bir iksir. Ama senin aklın uçkurunda olduğu için aklına başka şeyler geliyor. Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.

 

 

Talebi üzerine tekrar söz alan Nazlıaka, kürtajla ilgili sözlerinin literatürde de yer aldığını, Arınç’ın sözlerini esefle kınadığını, “Bunun fikir değil zikir meselesi” olduğunu belirtti. Oturumun soru cevap kısmında milletvekillerinden çoğu, Arınç’a, “Sizi ciddi bilirdik ama son konuşmalarınız gayrı ciddi”, “Tavrınızı şiddetle kınıyorum”, “Soru sorma motivasyonumu kaybettim, soru sormaktan vazgeçtim”, “Sayın Arınç’ın söylemleri ve üslubu kendi makamına yakışmadığından kendisini protesto ederek soru sorma hakkımı geri alıyorum” diyerek sorularını geri aldı.

 

 

Sorulan az sayıdaki soruyu hızla yanıtlayan Arınç, kendisine yapılan üslup eleştirilerini haklı bulmadığını, cevapları sırasında Genel Kurul salonunu terk eden milletvekilleri olduğunu ama kendisine üslup eleştirisi yapanların önce kendi üsluplarına bakması gerektiğini ifade etti. Bülent Arınç, Nazlıaka’ya yönelik olarak da “Evli, çoluk çocuk sahibi bir insanın kendi cinsel organını söz konusu ederek ‘Benim orama karışma’ demesini ben bugüne kadar çok yargılamıştım” dedi. Arınç CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi’yi de Nazlıaka’nın tekrar tekrar kürsüye çıkmasını sağladığı için eleştirdi.