İmralı ile yapılan müzakereler, iktidar ile muhalefet arasında sert tartışmalara yol açıyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, İmralı’daki mahkûm ile hükümet arasındaki müzakereleri “ihanet” olarak değerlendirmiş, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da buna verdiği cevapta, “Şu anda MHP karşı çıkıyor ama DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde de görüşmeler olduğunu herkes biliyor.” demişti.
Şefkat Çetin, İmralı görüşmelerine ilişkin tutanak notlarının basına sızmasından sonra iktidar sözcülerinin büyük bir telaşa kapıldıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Sayın Genel Başkanımız, İmralı görüşmelerini “Vatana ihanet” olarak değerlendirmiştir. Bu doğrudur. Sayın Bozdağ ise ‘Hayır, bu görüşmeler ihanet değildir’, diyemiyor. ‘O dönemde de görüşmeler oluyordu.’ diyerek kendilerine suç ortağı aramanın telaşını yaşıyor.”
Terörist başının 15.02.1999 tarihinde Kenya’da Türk makamlarına teslim edildiğini ve Türkiye’ye getirilerek uzun bir sorgu döneminden geçirildiğini anlatan Çetin, bebek katilinin yüce Türk yargısına hesap verdiğini ve 29.06.1999 tarihinde ölüm cezasına mahkûm edildiğini kaydetti.
Şefkat Çetin, konuya ilişkin mahkeme kararının şu şekilde olduğunu bildirdi: “Kurduğu silahlı terör örgütü PKK’yı, aldığı kararlar ve verdiği emir ve talimatlarla sevk ve idare ederek, devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemleri gerçekleştirdiği sabit görüldüğünden, eylemine uyan TCK’nın 125. maddesine göre ÖLÜM cezası ile cezalandırılmasına.”
BİZ SORGULADIK ONLAR MÜZAKERE EDİYOR
Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: “ Mahkeme, terörist başı hakkında kararı 29.06.1999 tarihinde vermiştir. Ancak o tarihten sonra da devletin emniyet, istihbarat ve öteki güvenlik birimleri, terörist başını sorgulamayı sürdürmüşlerdir. Mahkeme bitmiş olmasına rağmen işlediği suçlar sorulmuş, bebekleri niçin ve nasıl öldürdüğü sorulmuş, hangi yabancı ülkelerin desteği ve himayesi çerçevesinde, hangi ilişkiler dairesinde bu eylemleri yürüttüğünün cevabı aranmıştır. Ülkemizi bölmek ve bugün ortaya çıkmış olan Büyük Ortadoğu Projesinin şekillendirmeye çalıştığı haritaya ulaşmak amacıyla uluslar arısı hangi vicdansız ve ahlaksız ilişkilere girildiği araştırılmıştır. Sayın Bozdağ’ın mensubu olduğu hükümetin yaptığı gibi, Türkiye’nin yok edilmesine yönelik hiçbir görüşme olmamıştır. Görülüyor ki Sayın Bozdağ, görüşme ve müzakere ile sorgunun ne anlama geldiğini karıştırmaktadır. ”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, Türkiye’de birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukunu herkesten ve her siyasi kuruluştan daha iyi bildiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Bu milletin kardeşlik konusunda AKP’den öğreneceği hiçbir şey yoktur. Sayın Bozdağ, ‘MHP’nin yaptığı kardeşliğe aykırıdır.’ Buyurmuş. Başbakan Yardımcısının unuttuğu bir konu var; Büyük Türk milleti, askerine, polisine, öğretmenine, kundaktaki bebesine acımasızca kurşun sıkanlarla hiçbir hal ve şartta kardeş olamaz. Eli kanlı canilerle oturup milletin ve devletin geleceğini konuşmaz. Böyle bir kardeşlik dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır. Tarihte de eşi benzeri yoktur. Sayın Bozdağ, kardeşlik hukukundan söz ederken Kürtleri kastediyorsa o konu ayrıdır. Kürtlerle Türklerin kardeşliğini Bozdağ ve onun gibi düşünenler anlayamazlar, bilemezler.”