Saygıdeğer Ankaralılar, Değerli Hemşerilerimiz,
Ülkemiz son zamanlarda çok zor dönemlerden geçiyor.
Daha bir yıl olmadı, devleti ve toplum hayatının önemli bir bölümünü ele geçirmiş FETÖ terör örgütü, darbe girişiminde bulundu. Darbe sonrası tutuklamalar, işten atmalar gösteriyor ki, ülkemizin tüm kurumları tahrip edilmiş… Hain darbe girişimi sırasında nde çok sayıda insanımız şehit edildi. darbe şehidi oldu. Darbenin hemen ardından OHAL kararı çıktı ve olağanüstü hal bu durumu halen devam ediyor. Olağanüstü halin olduğu sıkıntılı, sancılı bir dönemden geçiyoruz.
Sınırlarımızda çok sayıda ülkenin doğrudan ya da dolaylı şekilde müdahil olduğu çatışmalar, bir savaş sürüyor. Komşu ülkelerde süren savaşlar ülkemizi ve sınırlarımızı tehdit ediyor. Askerlerimiz Suriye topraklarında savaşıyor… Ve sürekli şehit haberleri geliyor… H, her haber yüreğimizi dağlıyor.
Dolar fırladı, ekonomik sıkıntılar her alanda hissediliyor, çarşı-pazar durgun… Ekonomik sıkıntılar neticesinde iİşsizlik, yoksulluk zirve yaptı… Sofralarımızda ekmeğin dilimi azaldı…
Suç oranlarında ciddi bir artış var. Uyuşturucu terörü çeteleri gençliğimize ve hatta çocuklarımıza musallat oldu. Namus cinayetleri, cinnetler, intiharlar tavan yaptı… Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, çocuk istismarı vakaları tüm istatistikleri patlattısıradanlaştı. Arsızlık, hHırsızlık, gasp, yolsuzluk vakaları ahlaki değerlerimizideki çürüttümeye işaret ediyor. Ahlaki suçlardaki artış, toplumda büyük bir çözülmenin yaşandığını gösteriyor.
Ülkemizin içinde cirit atan çok sayıda terör örgütü sürekli kanlı eylemler peşinde. Vatandaşlarımız can güvenliği derdinde… Sadece Başkent Ankaramızda son bir yıl içerisinde farklı terör örgütleri tarafından üç büyük terör eylemi gerçekleştirildi. Çok sayıda hemşehrimizi kaybettik, birçokları yaralandı. Halen yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. İnsanlarımız sokağa çıkmak, kalabalık yerlere gitmek istemiyor.
Böylesine sıkıntılı bir ortamda, 16 Nisan 2017 tarihinde bir deAanayasa değişikliği referandumu yapılacak. gerçekleştireceğiz. Referandum a dönük ülke gündemini , bugüne değin oldukça gerdigin, halkımızı kutuplaştırdı. ıcı bir ortamda gerçekleşti, Aancak, umuyoruz ki m sağduyu egemen olur ve bu böyle gitmez.… Dileğimiz odur ki, siyaset kurumu aklını başına alır.
Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemiz gereken böyle bir ortamda Ankaralıları temsil yetkisi ve hakkı olmayan bir tabela dernekği tarafından Birkaç gün önce de, yine Başkent hemşehrilerimizin arasına nifak sokarcasına Ankaramıza tahrip gücü çok yüksek, hepinizin malumu olan bir bilboard bombası atıldı… Ankara´daki bilboardlar, Ankaralıları hiçbir şekilde temsil kabiliyeti olmayan, bir bilboard derneği, nereden ve nasıl finanse edildiği malumbilinmeyen bir tabela dernek ği başkanının adıyla “ANKARALILAR EVET DİYOR” afişleriyle donatıldı. İradesini Ankaralılardan değil, başka güçlerden alan bu dernek başkanının bu fütursuz girişimi Ankaralılarda büyük üzüntü, utanç yarattı.
Değişik siyasi görüşlerden Hem evet kesiminden, hem hayır kesiminden çok sayıda dernek başkanı ve kişilerden her gün sayısız mesaj ve telefon alıyoruzm… Bilinsin ki, referandumda hem evet hem de hayır oyu kullanacak deme potansiyeli yüksek Ankaralılar da bu durumdan ciddi derecede rahatsızdır.
Ve hatta, çok sayıda köy, belde ve ilçe dernek başkanlarımız, sayısız STK´lar, madem böyle bir dayatma yapıldı, madem oylarımıza ipotek konuluyor, en demokratik oy ve tercih hakkımıza tecavüz ediliyor, biz de hep birlikte, Ankaralıların sivil temsilcisi Ankara Kulübü öncülüğünde, inadına hayır afişleri, pankartları ile Ankara´yı donatalım mesajları geliyor.
Tüm Ankaralılara, dernek ve vakıf başkanlarına, yöneticilerine sesleniyoruzm. Ankaralılar vicdanı ve fikri hür insanlardır. Bu şekilde hHiç kimsenin özgürlüklerine ve siyasi iradelerine ipotek konulmasına asla izin vermezler. Ve asla Ankaralalılar hemşehrilerinin arasını açacak, birbirine düşman edecek bir çalışmanınortamın içine girmezler. Hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar siyasi tercihlerini duyarlı birer vatandaş olarak kullanırlar, sonra bir arada dost ve hemşehri olarak Ankaramıznın sorunlarını çözmek için bir arada, birlik içinde çalışırlar. Biz asla böyle bir tuzağa düşmeyelim. Böyle bir tuzağa düşersek asıl o zaman bilboard terörünü yaratan aleni ve örtük kesimler hedefine ulaşır.
Şehir dernekleri olarak bizim işimiz, tüzüklerimizde belirtilen amaçlar çerçevesinde çalışmalar yapmak, şehrimizin ve hemşerilerimizin hakkını, hukuğkunu, değerlerini savunmak ve hemşehrilerimizi, üyelerimizi bir araya getirip kaynaştırmaktır. Bizim işimiz siyaset yapmak değil. Siyasi mülahazalar üzerinden insanları bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak hiç değil…
STK´lar önemli kuruluşlardır, demokrasinin, toplumsal dayanışmanın, birliğin, beraberliğin kurumlarıdır… Her üyemiz ve temsil ettiğimiz kesimler şu veya bu yönde siyasi tercihte bulunabilir. Ama dernekler, dernek başkanları üyelerinin tercihlerine ve hatta bir şehrin tercihlerine ipotek koyarcasına siyasi tercih bildirmemelidir. Siyasi tetikçilik yaparak referandum süreci şaibeli bir ortama sokulmamalıdır.
Buradan siyasetçilere de seslenmek istiyorum!
İşinizi doğru, ahlaklı ve demokratik usuüllerle yapın ve dDernekleri, vakıfları, gönüllü kuruluşları siyasi hedeflerinizde çıkarlarınız için tetikçileriniz olarak kullanmayın.beklentilerinize göre istismar etmeyin.
Bizim siyasetçilerden beklentimiz, daha özelde de bu referandum sürecinde beklentimiz, evetçi ve hayırcı tüm siyasi parti liderlerinin geçmişte olduğu gibi televizyon ekranlarında bir araya gelmeleri, medeni bir şekilde, birbirlerine saygılı bir tartışma ortamında, madde madde neden evet, neden hayır dediklerini açıklamalarıdır. Vatandaşlarımızın beklentisi de bu yöndedir. Böylesi açık oturumlar demokrasinin en temel araçlarındandır. Siyasi parti liderlerinin, tarafların bir araya geldiği medeni, demokratik tartışmalar; ayrışmış, kutuplaşmış insanlarımızı da bir araya getirir. Siyasi liderlerden beklentimiz referandum sürecini toplumsal bir çatışma alanaına değil, demokrasi şölenine çevirmeleridir.
Ayrıca, şehirlerde farklı partilerin milletvekillerinin, halkın temsilcilerinin katılımıyla oturumların, panel tartışmalarının yapılması da önemlidir… Biz STK´lar olarak bu tür oturumları yapabiliriz. Ankara Kulübü olarak bu tarz bir panel ortamına ev sahibi olmaktan da mutlulukgurur duyarız.
Ancak, billboard teröründe olduğu gibi siyaset derneklere, yereldeki kurumlara taşınıp, tetikçilik yaptırılırsa; sivil toplum gerilir, sokak gerilir, beldelerimiz mahallelerimiz gerilir, ilçelerimiz gerilir, şehirlerimiz gerilir… Toplulukların, toplumun içine nifak sokulur, zaten gergin olan insanlarımız daha da gerginleşir, kutuplaştır… Özellikle içinde bulunduğumuz olağanüstü hal koşullarında bizim daha fazla gerginliğe, kutuplaşmaya, ayrışmaya, çatışmaya değil; birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, kucaklaşmaya ve barışa ihtiyacımız var.
Ankaralı Hemşerilerimize ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Saygıdeğer Ankaralılar, Değerli Hemşerilerimiz,
Ülkemiz son zamanlarda çok zor dönemlerden geçiyor.
Daha bir yıl olmadı, devleti ve toplum hayatının önemli bir bölümünü ele geçirmiş FETÖ terör örgütü, darbe girişiminde bulundu. Darbe sonrası tutuklamalar, işten atmalar gösteriyor ki, ülkemizin tüm kurumları tahrip edilmiş… Hain darbe girişimi sırasında nde çok sayıda insanımız şehit edildi. darbe şehidi oldu. Darbenin hemen ardından OHAL kararı çıktı ve olağanüstü hal bu durumu halen devam ediyor. Olağanüstü halin olduğu sıkıntılı, sancılı bir dönemden geçiyoruz.
Sınırlarımızda çok sayıda ülkenin doğrudan ya da dolaylı şekilde müdahil olduğu çatışmalar, bir savaş sürüyor. Komşu ülkelerde süren savaşlar ülkemizi ve sınırlarımızı tehdit ediyor. Askerlerimiz Suriye topraklarında savaşıyor… Ve sürekli şehit haberleri geliyor… H, her haber yüreğimizi dağlıyor.
Dolar fırladı, ekonomik sıkıntılar her alanda hissediliyor, çarşı-pazar durgun… Ekonomik sıkıntılar neticesinde iİşsizlik, yoksulluk zirve yaptı… Sofralarımızda ekmeğin dilimi azaldı…
Suç oranlarında ciddi bir artış var. Uyuşturucu terörü çeteleri gençliğimize ve hatta çocuklarımıza musallat oldu. Namus cinayetleri, cinnetler, intiharlar tavan yaptı… Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, çocuk istismarı vakaları tüm istatistikleri patlattısıradanlaştı. Arsızlık, hHırsızlık, gasp, yolsuzluk vakaları ahlaki değerlerimizideki çürüttümeye işaret ediyor. Ahlaki suçlardaki artış, toplumda büyük bir çözülmenin yaşandığını gösteriyor.
Ülkemizin içinde cirit atan çok sayıda terör örgütü sürekli kanlı eylemler peşinde. Vatandaşlarımız can güvenliği derdinde… Sadece Başkent Ankaramızda son bir yıl içerisinde farklı terör örgütleri tarafından üç büyük terör eylemi gerçekleştirildi. Çok sayıda hemşehrimizi kaybettik, birçokları yaralandı. Halen yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. İnsanlarımız sokağa çıkmak, kalabalık yerlere gitmek istemiyor.
Böylesine sıkıntılı bir ortamda, 16 Nisan 2017 tarihinde bir deAanayasa değişikliği referandumu yapılacak. gerçekleştireceğiz. Referandum a dönük ülke gündemini , bugüne değin oldukça gerdigin, halkımızı kutuplaştırdı. ıcı bir ortamda gerçekleşti, Aancak, umuyoruz ki m sağduyu egemen olur ve bu böyle gitmez.… Dileğimiz odur ki, siyaset kurumu aklını başına alır.
Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemiz gereken böyle bir ortamda Ankaralıları temsil yetkisi ve hakkı olmayan bir tabela dernekği tarafından Birkaç gün önce de, yine Başkent hemşehrilerimizin arasına nifak sokarcasına Ankaramıza tahrip gücü çok yüksek, hepinizin malumu olan bir bilboard bombası atıldı… Ankara´daki bilboardlar, Ankaralıları hiçbir şekilde temsil kabiliyeti olmayan, bir bilboard derneği, nereden ve nasıl finanse edildiği malumbilinmeyen bir tabela dernek ği başkanının adıyla “ANKARALILAR EVET DİYOR” afişleriyle donatıldı. İradesini Ankaralılardan değil, başka güçlerden alan bu dernek başkanının bu fütursuz girişimi Ankaralılarda büyük üzüntü, utanç yarattı.
Değişik siyasi görüşlerden Hem evet kesiminden, hem hayır kesiminden çok sayıda dernek başkanı ve kişilerden her gün sayısız mesaj ve telefon alıyoruzm… Bilinsin ki, referandumda hem evet hem de hayır oyu kullanacak deme potansiyeli yüksek Ankaralılar da bu durumdan ciddi derecede rahatsızdır.
Ve hatta, çok sayıda köy, belde ve ilçe dernek başkanlarımız, sayısız STK´lar, madem böyle bir dayatma yapıldı, madem oylarımıza ipotek konuluyor, en demokratik oy ve tercih hakkımıza tecavüz ediliyor, biz de hep birlikte, Ankaralıların sivil temsilcisi Ankara Kulübü öncülüğünde, inadına hayır afişleri, pankartları ile Ankara´yı donatalım mesajları geliyor.
Tüm Ankaralılara, dernek ve vakıf başkanlarına, yöneticilerine sesleniyoruzm. Ankaralılar vicdanı ve fikri hür insanlardır. Bu şekilde hHiç kimsenin özgürlüklerine ve siyasi iradelerine ipotek konulmasına asla izin vermezler. Ve asla Ankaralalılar hemşehrilerinin arasını açacak, birbirine düşman edecek bir çalışmanınortamın içine girmezler. Hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar siyasi tercihlerini duyarlı birer vatandaş olarak kullanırlar, sonra bir arada dost ve hemşehri olarak Ankaramıznın sorunlarını çözmek için bir arada, birlik içinde çalışırlar. Biz asla böyle bir tuzağa düşmeyelim. Böyle bir tuzağa düşersek asıl o zaman bilboard terörünü yaratan aleni ve örtük kesimler hedefine ulaşır.
Şehir dernekleri olarak bizim işimiz, tüzüklerimizde belirtilen amaçlar çerçevesinde çalışmalar yapmak, şehrimizin ve hemşerilerimizin hakkını, hukuğkunu, değerlerini savunmak ve hemşehrilerimizi, üyelerimizi bir araya getirip kaynaştırmaktır. Bizim işimiz siyaset yapmak değil. Siyasi mülahazalar üzerinden insanları bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak hiç değil…
STK´lar önemli kuruluşlardır, demokrasinin, toplumsal dayanışmanın, birliğin, beraberliğin kurumlarıdır… Her üyemiz ve temsil ettiğimiz kesimler şu veya bu yönde siyasi tercihte bulunabilir. Ama dernekler, dernek başkanları üyelerinin tercihlerine ve hatta bir şehrin tercihlerine ipotek koyarcasına siyasi tercih bildirmemelidir. Siyasi tetikçilik yaparak referandum süreci şaibeli bir ortama sokulmamalıdır.
Buradan siyasetçilere de seslenmek istiyorum!
İşinizi doğru, ahlaklı ve demokratik usuüllerle yapın ve dDernekleri, vakıfları, gönüllü kuruluşları siyasi hedeflerinizde çıkarlarınız için tetikçileriniz olarak kullanmayın.beklentilerinize göre istismar etmeyin.
Bizim siyasetçilerden beklentimiz, daha özelde de bu referandum sürecinde beklentimiz, evetçi ve hayırcı tüm siyasi parti liderlerinin geçmişte olduğu gibi televizyon ekranlarında bir araya gelmeleri, medeni bir şekilde, birbirlerine saygılı bir tartışma ortamında, madde madde neden evet, neden hayır dediklerini açıklamalarıdır. Vatandaşlarımızın beklentisi de bu yöndedir. Böylesi açık oturumlar demokrasinin en temel araçlarındandır. Siyasi parti liderlerinin, tarafların bir araya geldiği medeni, demokratik tartışmalar; ayrışmış, kutuplaşmış insanlarımızı da bir araya getirir. Siyasi liderlerden beklentimiz referandum sürecini toplumsal bir çatışma alanaına değil, demokrasi şölenine çevirmeleridir.
Ayrıca, şehirlerde farklı partilerin milletvekillerinin, halkın temsilcilerinin katılımıyla oturumların, panel tartışmalarının yapılması da önemlidir… Biz STK´lar olarak bu tür oturumları yapabiliriz. Ankara Kulübü olarak bu tarz bir panel ortamına ev sahibi olmaktan da mutlulukgurur duyarız.
Ancak, billboard teröründe olduğu gibi siyaset derneklere, yereldeki kurumlara taşınıp, tetikçilik yaptırılırsa; sivil toplum gerilir, sokak gerilir, beldelerimiz mahallelerimiz gerilir, ilçelerimiz gerilir, şehirlerimiz gerilir… Toplulukların, toplumun içine nifak sokulur, zaten gergin olan insanlarımız daha da gerginleşir, kutuplaştır… Özellikle içinde bulunduğumuz olağanüstü hal koşullarında bizim daha fazla gerginliğe, kutuplaşmaya, ayrışmaya, çatışmaya değil; birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, kucaklaşmaya ve barışa ihtiyacımız var.
Ankaralı Hemşerilerimize ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.