Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olayla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Cami ve sosyal tesis inşaatı yapılmak istenen Validebağ Korusu’nda çıkan olayları izleyen meslektaşlarımız yine polis şiddetinin hedefi olmuştur. Suyun etkisiyle savrulan bir masa Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Kayhan Ayhan’ın başına isabet etmiş ve meslektaşımızın başına 8 dikiş atılmıştır. TOMA’nın tazyikli suyunun etkisiyle yere düşen Ulusal Kanal Muhabiri Deniz Çağlayan ise başından, vücudunun birçok yerinden yaralanmış ve hastaneye başvurmuştur. Her iki meslektaşımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Halka gerçekleri iletme görevini engellemek için cop, gaz ve tazyikli suyla gazetecileri yaralayan anlayışı kınıyoruz. Gazetecileri hedef seçen güvenlik güçleriyle ilgili olarak işlem yapılması için İstanbul Valiliği`ni ve Emniyet Müdürlüğü`nü göreve çağırıyoruz.
Gazeteciye akreditasyon için yarış
Gazetecilik mesleğinin yapılması sistematik polis şiddetinin yanı sıra akreditasyon uygulaması ile de engellenmektedir.Başbakan Ahmet Davutoğlu da ne yazık ki, göreve gelir gelmez katıldığı toplantıları izleyen basına yönelik akreditasyon geleneğini sürdürmüştür. Başbakanı örnek alan bazı ilçe belediye başkanları da gazetecilerin halka gerçekleri iletme hakkını engellemek için büyük bir yarış içine girmiştir. Bu belediye başkanları ‘Benden olan, benden olmayan’ diye ilkel bir anlayışla gazetecilerin ve gazetelerin belediyelere girmelerine engel olmaktadır.
Daha fazla özgürlük ve hoşgörüyü hak eden Türkiye, ‘ TOMA ve Akreditasyon Cumhuriyeti’ olma yolunda hızla ilerlemektedir. Basın özgürlüğünün yaşandığı ve halkın gerçekleri öğrenebildiği bir ülke için siyasetçileri göreve çağırıyoruz.”