Genel kurul toplantı açılış konuşmasını yapan Başkan Murat Taşlıyurt ‘´öncelikle bu topraklarda özgürce yaşamamıza vesile olan bu toprakları bizlere vatan olarak emanet eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını, tüm gazilere minnettar olduğunu vurgulayan Taşlıyurt bilinmelidir ki, ülkemizin içerisinde bulunduğu sıkıntılı süreç yaşanan terör olayları ve yanı başımızda suriyede yaşanan vahşet ve bu vahşetten daha acı verici  olan tüm insanlığın bu vahşete sessiz kalmasıdır. yaşanan bu olaylar karşısında istiklal marşımızın ‘´korkma´´ diye seslendiği bu şanlı Türk milleti bu kirli emeller karşısında asla korkmayacak, asla sinmeyecektir. aziz Türk milleti sahip olduğu şanlı tarihini ve büyük güçlükle emanet aldığı bu toprakları son nefer ve son nefes kalana kadar koruyacaktır.Taşlıyurt  şu bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden asla taviz vermeyecek güce ve kudrete sahiptir. Tarihi sorumluluğumuz bizlere bu zorlu günlerde demokrasiye, ülkeye ve  millete sahip çıkmayı hatırlatmaktadır

Bilindiği üzere Türk Şeker Fabrikalarının 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınmasıyla birlikte Şeker Sanayinde oluşturulmaya çalışılan kara tablonun, bugün Türkşeker´i adeta yok etme aşamasına getirdiği bir gerçektir. 2000 yılında 25 bin 922 olan işçi sayısı 2017 yılında 8 bin kişiye gerilemiş, hukuka aykırı uygulamalar sayesinde ise taşeron çalışan sayısı artmıştır. Bu tablo şeker sanayinde zorunlu olan kalifiye eleman ihtiyacını karşılayamaz hale gelmiştir.

Tecrübeli İşçi Eksikliği Hat Safhada

Taşlıyurt Öyle ki, son üç kampanya döneminde teknik bilgi ve tecrübeye sahip yetişmiş işçi eksikliği hat safhaya ulaştığından çalışan işçilerimiz hafta tatili ve resmi tatil yapmaksızın adeta canlarını dişlerine takarak büyük fedakarlıkla üretime devam etmişlerdir. Sizlerinde bildiği üzere bu durumun elbette böyle devam etmesi düşünülemez. Önümüzdeki dönemde yoğun bir şekilde artacak emekliliklerin ardından ülkemizde yeni bir kampanya dönemi gerçekleştirmesi imkansız hale gelmiştir. Sözkonusu durum cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanmasına neden olacak, Türkşeker elemansızlık nedeniyle kampanyaları tamamlayamayacaktır. Tabiî ki bunun faturasını başta ülke ekonomisi ve biz işçiler ödemeye mahkum olacağını söyledi.

Taşlıyurt Bugün ülkemiz şeker sektörünün ayakta kalması ve şeker üretiminin sürdürülmesinin ana nedeni şeker çalışanlarının sektörü sahiplenmeleri hasebiyledir. Bizler, inancımız, doğrularımız, araştırmalarımız dogrultusunda üretimin sürdürülebilirliği için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Ekmek yediğimiz bu sektörün kutsallığına olan inancımız kadar milli üretimimizin kazanması, neslimizin geleceği üzerindeki tehdidi bertaraf etme amacından başka bir şey değildir. Şeker işçisinin verdiği bu kutsal ve onurlu mücadele sendikal tarihte yerini alacağından hepimiz emin olmalıyız.

Taşlıyurt‘´ Babalar gibi satacağım´´ diyen bakanlardan günümüze geldiğimizde ‘´Şeker fabrikalarını satarken kırk defa düşünmek gerekir´´ diyen bakanların olması ve 4 saat Eskişehir fabrikalarımızı gezerek Genel Başkanımızdan sektör hakkında bilgi alan Sayın Maliye Bakanımız Naci Ağbal´ın olması şeker işçisinin ne kadar doğru strateji ve doğru politikaların peşinde olduğunun bir göstergesidir.

Kadro İstiyoruz

Şeker sektörüne yönelik çalışmalarımızın yanında kanayan yara haline gelen geçici işçilerin problemleri 2015-2017 toplu sözleşmesinde Sayın Başbakanımızın da imzası bulunan protokolde çalışma sürelerinin uzatılması var iken halen geçici işçilerimizin kadro sıkıntısı giderilmemiştir. Yapılan çalışmalar ve görüşmeler neticesinde bu kanayan yaramızın giderilmesi noktasında başta Genel Başkanımızın yürüttüğü süreci tüm geçici işçilerimiz umutla beklemektedirler diye konuştu.