MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye´nin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, ‘Sevr şeytanı´nın uyandırıldığını, 1914 şartlarına benzer atmosfer oluştuğunu belirtti.
Bahçeli, dün partisinin TBMM grup toplantısında özetle şu mesajları verdi:
ETNİK TASFİYE: Doğu ve Güneydoğu´da Türk devleti adeta geri çekilmektedir. Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir. Kobani´de devreye konulan kirli plan, aynısıyla ülkemizin değişik il ve ilçelerinde sistematik olarak gündemdedir. Türkiye Cumhuriyeti sanki egemenlik haklarından vazgeçmektedir. Cizre ve Silopi´de görevli 3 bini aşkın öğretmenden cep telefonu mesajıyla bulundukları yerleri terk etmeleri istenmiştir. Bu devlet nerededir? Öğretmenini koruyamayan, okulunu açık tutamayan, asayişi temin edemeyen bir iktidara Türk milleti daha ne zamana kadara tahammül ve sabır gösterecektir?
DÜĞMEYE BASILMIŞ: Ve Türkiye süratle uçuruma yuvarlanmakta, oldubittiye getirilerek parçalanması dayatılmaktadır. Küresel güçlerin esas ve gizli gündemi Suriye´nin bölünüp bölünmemesinden, Irak´ın ne olup olmamasından ziyade Türkiye´nin hangi doz, süre ve hızda parçalanacağıdır. Bize göre düğmeye basılmış, kanlı görev taksimi yapılmıştır. HDP halkı tahrik edecek, PKK saldırarak milleti yıldıracak, AKP ne yapalım durum kötü, federasyon ve başkanlık sisteminden kaçış yok mazeretine sığınarak son darbeyi indirecektir. Bu durum, 1.Dünya Savaşı sırasında yapılan gizli anlaşmaların tezahürü, Paris ve San Remo konferanslarının güncellenerek Sevr şeytanının uyandırılması demektir. ABD ve diğer batı ülkeleri de düşen uçaktan sonra Ortadoğu´ya ve sınırlarımıza üşüşmüşlerdir. Gemisini, füzesini, uçağını, bombasını alan bölgemize koşmuştur. 1914 şartlarını aratmayacak bir atmosfer gittikçe yayılmaktadır.
KANDİL´E BAYRAK: Erdoğan tedbir alacaksa ve Davutoğlu´nun yüreği yetiyorsa, hodri meydan,Kandil´den işe başlasınlar da görelim, Bağdat´ta yakılan Türk bayrağını Kandil´de dalgalandırsınlar da kendilerini hararetle alkışlayalım. Irak´la kopma noktasına gelen ilişkilerin gölgesinde Barzani´nin Ankara´da en üst düzeyde ağırlanması bize göre kara mizahtır. Ha Öcalan ha Barzani, sorarım sizlere, aralarında ne fark vardır?
İKİ ÇIBANBAŞI: Türkiye´nin bölünmesi için kurulan hain ittifakın bir ucunda HDP, diğerinde AKP vardır. Bu iki çıbanbaşı Türkiye´nin aleyhindeki musibet odaklarıdır.
BAŞKANLIK ÇETELESİ TUTUYOR: Sayın Erdoğan, sana soruyorum; elimizden kayıp gidenVatan coğrafyasını nasıl görmüyorsun? Durduk yere iki referandumdan bahsedip başkanlık çetelesi tutarak, yeni Anayasa ezberini havada, karada dillendiriyorsun da Türkiye´nin milli çıkar ve güvenliği için niçin gerekli müdahaleleri yapmıyorsun? Sayın Davutoğlu, peki seni nasıl izah etmeli? Sarayın parmak sallamasına, azar ve ayarına terbiyeli çocuk gibi uyuyor, çıtını bile çıkaramıyorsun. Sayın Davutoğlu, unutmuşsan hatırlatayım; sen bu ülkenin Başbakanısın ve yetki sendedir.
Vatan kahramanı
Sayın Aziz Sancar, bizlere çölde tertemiz bir vaha ikram etmiştir. Karanlık gecemizi ilmi ve ismiyle aydınlatmıştır. Türkiye´ye özgüven aşılamıştır. Sayın Sancar inanmış bir yürek, yetişmiş bir milletperver, kökünü ve geçmişini unutmamış bir vatan kahramanıdır. O kahraman ki, dünyaya mal olmuş, insanlığa örnek teşkil etmiştir. Hepsinden önemlisi, Türklüğüyle iftihar eden, değerleriyle bütünleşen bir şahsiyetin neleri yapabileceğini, nelerin üstesinden gelebileceğini herkese ispatlamıştır.