Bu rakamın ne anlama geldiğini daha iyi anlamak için; Türkiye’nin şimdiye kadar yıllık bazda hiçbir zaman trilyon dolar düzeyinde bir GSYH ‘ya ulaşamadığını, ayrıca, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ihracat hedefimizin 500 milyar dolar olduğunu da göz önünde bulundurmakta yarar var. Yalnızca bu rakamlara bakarak bir değerlendirme yapmak bile, iç borç ödemesine giden 1 trilyon ABD dolarının öneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamaya yetecektir.

 Ayrıca, bu büyüklüke bir borçlanmaya ilave olarak, aynı dönemde Özelleştime’den elde edilen toplam gelirin de 57 milyar ABD dolarına ulaştığını, bununda harcandığını unutmamız gerekiyor. 

 Borçlanma 1,3 trilyon lira

 Toplam 1,1 trilyon TL anapara, 442 milyar TL faiz olmak üzere 1,5 trilyon TL ödenen 10,5 yıllık dönemdeki iç borçlanma 1 trilyon 332,7 milyar TL’yi buldu. Buna göre, borçlanmanın ödemeye oranını gösteren iç borç çevirme oranı % 86 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, anapara ödemesinden 229 milyar TL daha fazla borçlanmaya gidildi. Bu 229 milyar TL’nin faiz ödemesine gittiğini varsayılırsa, toplam faiz ödemesi olan 442 milyar TL ile 229 milyar TL arasındaki 213 milyar TL fark da özkaynaklardan karşılandı. Sonuç olarak; borç, öde öde bitmiyor.

 “1,5 trilyon lira borç ödedik”
Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Aydın Sezer, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:“Türkiye’nin iç borç stoku Ağustos 2013 itibariyle 404 milyar TL düzeyine ulaştı. Oysaki iç borç stoku 2003 yılı sonunda 194 milyar TL idi ve aradan geçen yaklaşık dokuz buçuk yılda ikiye kattan fazla artış gösterdi. Bir başka ifadeyle, iç borç stoku, bu dönemde ortalama olarak her yıl  % 8’e yakın büyüdü. Türkiye,  tam 1 trilyon 546,3 milyar lira ödedi. Bu tutarın 1 trilyon 103,9 milyar TL’si Anapara, 442,4 milyar TL ‘sini faiz oluşturdu.”

Bu rakamın ne anlama geldiğini daha iyi anlamak için; Türkiye’nin şimdiye kadar yıllık bazda hiçbir zaman trilyon dolar düzeyinde bir GSYH ‘ya ulaşamadığını, ayrıca, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ihracat hedefimizin 500 milyar dolar olduğunu da göz önünde bulundurmakta yarar var. Yalnızca bu rakamlara bakarak bir değerlendirme yapmak bile, iç borç ödemesine giden 1 trilyon ABD dolarının öneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamaya yetecektir.

 Ayrıca, bu büyüklüke bir borçlanmaya ilave olarak, aynı dönemde Özelleştime’den elde edilen toplam gelirin de 57 milyar ABD dolarına ulaştığını, bununda harcandığını unutmamız gerekiyor. 

 Borçlanma 1,3 trilyon lira

 Toplam 1,1 trilyon TL anapara, 442 milyar TL faiz olmak üzere 1,5 trilyon TL ödenen 10,5 yıllık dönemdeki iç borçlanma 1 trilyon 332,7 milyar TL’yi buldu. Buna göre, borçlanmanın ödemeye oranını gösteren iç borç çevirme oranı % 86 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, anapara ödemesinden 229 milyar TL daha fazla borçlanmaya gidildi. Bu 229 milyar TL’nin faiz ödemesine gittiğini varsayılırsa, toplam faiz ödemesi olan 442 milyar TL ile 229 milyar TL arasındaki 213 milyar TL fark da özkaynaklardan karşılandı. Sonuç olarak; borç, öde öde bitmiyor.