Başbakan Binali Yıldırım son saldırıların terörden  medet umanların son çırpınışları olduğunu belirterek, “Birçok yerde benzeri saldırılar, güvenlik güçlerimizin hassas ve anlık istihbaratları değerlendirilmesi ile önlenmektedir” dedi.

Suriye ve Irak´taki sorunları değerlendiren Yıldırım, “Türkiye´nin meseleye sahip çıkmasından rahatsız olduklarını görüyoruz. Önce siz devlet olmayı bilin, ondan sonra Türkiye´ye laf edin” dedi. Yıldırım´a mezun olduğu İTÜ´de ‘Altın Arı Ödülü´ verildi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ile Hektörlük binasında bir süre sohbet eden Yıldırım, ardından törenin yapılacağı Süleyman DemirelKültür Merkezi´ne kadar yürüdü. Kültür Merkezi´nin girişinde Başbakan Yıldırım´ı bir grup öğrenci karşıladı. Törendeki konuşmasınaŞemdinli şehitleri ile Ankara Garı´nda geçen yıl yaşanan patlamada ölenleri anarak başlayan Yıldırım, Ankara´da yaşamını yitirenler arasında İTÜ İnşaat Fakültesi öğrencisi Güney Doğan´ın da olduğunu hatırlararak, “Bu öğrencimiz başta olmaz üzere hain terör saldırılarında hayatlarını kaybeden bütün canlarımızı rahmet ve şükranla anıyoruz” dedi.

Son terör olaylarını “terörden medet umanların son çırpınışları” olarak niteleyen Yıldırım, özellikle kırsalda büyük zayiatlar veren terör örgütünün artık kontrolsüz eylemler gerçekleştirdiğini belirterek “Birçok yerde benzeri saldırılar, güvenlik güçlerimizin hassas  ve anlık istihbaratları değerlendirilmesi ile önlenmektedir. Her türlü tedbir  alınıyor, daha fazlası da alınacak” diye konuştu.

‘Coğrafya bedeli´

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık sadece bölücü terör örgütü değil, FETÖ ve DAEŞ gibi terör örgütleriyle de mücadelemiz amansız bir şekilde devam  ediyor. Türkiye bir anlamda sahip olduğu coğrafyanın bedelini ödüyor. Bu coğrafya tarih boyunca hep hareketli olmuştur, hep dinamik olmuştur. Çünkü bu coğrafya zaman zaman medeniyetlerin çatıştığı bölgelerin başında geliyor. Özellikle son yıllarda güneyimizde Irak´ta, Suriye´de yaşanan istikrarsız durum en fazla ülkemizi etkilemektedir.

Ne yazık ki bölgeyle fiziki ve gönül bağı olmayan birçok ülke orada birtakım çalışmalar yaparken, bu bölgede yaşayan hükümetlerin sesi soluğu çıkmıyor. Ancak bu istikrarsızlığın bu kargaşanın en büyük bedelini ödeyen Türkiye´nin meseleye sahip çıkmasından rahatsız olduklarını görüyoruz. Bunu söyleyecek olanların önce ülkelerine sahip çıkması lazım. Önce siz ülkenizin içerisinde yaşayan bütün vatandaşlarınıza sahip çıkın, onların yok olmasının önüne geçin, devlet olmayı bilin. Ondan sonra Türkiye´ye laf edin. Bunu yapmazsanız, söylediğiniz laflar biraz mizahi olur.”

Fransızca okudum

Başbakan Yıldırım, konuşmasında yabancı dil öğrenmenin önemine vurgu yaparken kendinden de örnek verdi; “Yıllardan beri yabancı dilin önemini anlatırız bir türlü ne ilkokul, ne ortaokul, ne lise, ne de üniversite bir türlü yabancı dil  öğretemeyiz. Ben ortaokulda Fransızca okudum, lisede, üniversitede Fransızca okudum. Mezun oldum ortada bir şey yok. Dışarı çıktığımız zaman bir mühendis olarak lisan bilmemenin ne kadar büyük bir eksiklik olduğunu, iş hayatıma  başladığımda öğrendim... Öğrencilerimize en büyük tavsiyem; lisan işini üniversite bitmeden mutlaka halledin. Biz artık bunu şansa bırakmayalım diyoruz. Bir karar aldık, yine orta öğretimde ilk 4´ten sonra ikinci dördün başında yani 5´inci sınıfta bir yıl boyunca yabancı dil eğitimini mecbur yapacağız. Böylece artık ortaöğretim, ortaokul, lise çağlarında bu yabancı dil öğrenme işi aradan çıkmış olacak. Çünkü o yaşlarda öğrenmek daha kolay. 40´ına  geldikten sonra bizim gibi lisan öğrenmeye başlarsanız, 16´sında bir saatte beş kelime öğreniyorsanız, 40´ında iki kelimeyi zor öğreniyorsunuz.”

2 kere 2 esprisi

Yıldırım, mezun olduğu üniversitedeki törende yaptığı espirilerle de katılımcıları sık sık güldürdü. Mühendisler ile sosyal bilimcilerin hayata bakışlarının farkını matematik örneğiyle antalan Yıldırım, “Şimdi hukukçulara soruyorsun; 2 kere 2 kaç? Efendim 3´le 5 arasında bir sayıdır... Mühendise soruyorsun 4.0 diyor. Memura sorarsan ‘Dur bir müdürüme sorayım sonra söylerim´... Tüccara sorarsan ‘Kaç olmasını istiyorsun´ diyor” dedi.