ERGENEKON DAVASI
Soylu, Ergenekon Davası’nı Türkiye’nin hukuka dayalı fabrika ayarlarına dönmesi olarak değerlendirdi. Süleyman Soylu şunları söyledi: “Ben neyle suçlandığımı bilmiyorum diyenler samimiyetsizdir . Neyin ne olduğunu en iyi onlar bilirler. Türkiye’ye ne ayar vermeye çalıştıklarını onlar bilirler ve Türkiye’nin başına hangi belaları açtıklarını da… Ergenekon halkın gönlünde de, halkın vicdanında da, halkın terazisinde de mahkûm olmuştur.”
HABERAL VE BALBAY CHP’NİN AYIBI
Süleyman Soylu, CHP milletvekili Mehmet Haberal’in tahliyesini değerlendirirken şöyle konuştu: “CHP’nin bir ayıbıdır. Türkiye’de darbe davasıyla yargılanan insanları TBMM’ye taşıması ayıptır. Bu siyasi hayatımız için de bir ayıptır. Tahliye bir aklama sonucunu doğurmaz. Kimse için doğurmaz. Oradan (Silivri) bir kahraman falan üremez.”
DARBECİLİK GENETİK
AK Parti’li Süleyman Soylu darbeciliğin genetik olduğunu ve darbelere karışan insanların çocuklarının da aynı çizgiyi sürdürdüğünü iddia etti. Türkiye’deki ünlü televizyoncu, bilim insanları, sanatçıları dikkatle izlediğini söyleyen Soylu konuşmasına şöyle devam etti: “Çok garip bir şey var . Türkiye de darbelere karışmış ailelerin çocukları enteresan bir şekilde genetik olarak bunu devam ettiriyor. Ben size böyle yüz isim söyleyebilirim Türkiye’de. Şu an da hepsi meşhurlar ve hepsinin babası, ailesi, annesi, amcası ya rahmetli Adnan Menderes’e ya Türkiye’nin birliğine bütünlüğüne yönelik hadiseye kendi bedenini koymuş, ruhunu koymuş, vicdanını koymuş insanlara hakaret edenler, küfredenler. Bunlar korunmuşlar. Yıllarca Türkiye’de hep iyi yerler de olmuşlar. Bunlar korunmuşlar bunlar muhafaza edilmişler ve bunlar devletimizin en önemli yerlerinde en kıymetli maaşlarla istihdam edilmişler. Bunlar Türkiye’nin yabancı misyonunda önemli temsil görevlerinde bulunmuşlar. Bunlar genel yayın yönetmenlikleri yapmışlar. Bunlar Türkiye de üniversitelerde rektör olmuşlar. Bunlar üniversitelerde önemli noktalarda öğretim üyesi olmuşlar. Bunlar parlatılmışlar”
BAŞBAKAN’IN YAKASINA YAKIŞIRIM
Süleyman Soylu, Gezi olaylarının yeniden başlayacağı ve “sıcak geçeceği” iddia edilen “Sonbahar senaryoları” için ise şunları söyledi: “Ben hiçbir şey beklemiyorum, beni kaygılandıran hiçbir şey yok. Eğer hükümet benim özgürlük alanımı muhafaza etmez de 3-5 tane isyan planlayanlara ,huzur bozmaya çalışanlara beni mahkum ederse ben de Başbakan’ın , görevli olan herkesin yakasına yapışırım. Herkesin yapışma hakkı vardır. Türkiye’de çocuğunu okula gönderen velinin, üniversiteye gönderen velinin stada evladını gönderip oradan haz almasını sağlayan annenin kafası arkada kalmamalıdır.”