PKK militanı Tunceli’li Sakine Cansız’ın ailesine Paris’te taziye ziyaretinde bulundunuz. Ben bu konuda birçok partili arkadaşımdan farklı düşünüyorum. Taziye ziyaretinde bulunmak insani bir davranıştır. Taziyede bulunulan aile terör örgütü militanın yakınları olması durumu değiştirmez. Burada duyguların paylaşıldığı kişilerin konumu önem taşır.
Eğer öldürülen terörist için, terör örgütüne taziye’de bulunursanız, bu kabul edilemez suç niteliği taşır. Yok eğer, 30 yıldır tanıdığınızı ifade ettiğiniz kişilere, hem de seçmeniniz olan kişilere başsağlığı diliyorsanız, bunu kimsenin sorun olarak algılamaması gerekir. Ancak, içinde bulunduğumuz çok kritik koşullarda, bu ziyareti Parti üst yöneticilerine bildirmeden, kendi keyfinizce gerçekleştirmeniz, sorumsuz bir davranış şeklidir. Partimiz bu davranışınızdan dolayı zarar görmüştür.
Bu konuda gazetelere “ben CHP kimliğimle gitmedim” açıklaması yapmışsınız. CHP kimliği, istediğiniz zaman taşıyabileceğiniz, istediğiniz zaman ise yok farzedebileceğiniz bir ilişki, bir etiket değildir.
Sizle ilgili son aylarda ortaya çıkan tartışmaların temelinde galiba sizin “bir milletvekili olarak istediğiniz zaman CHP’li olabileceğiniz, istediğiniz zaman ise CHP kimliğinizi portmantoya asabileceğiniz” şeklinde yansıyan bu sakat ve geçersiz algılamanız yer almaktadır.
CHP milletvekili seçilen bir kişi her koşul altında “CHP’li olmanın sorumluluğunu”, “CHP Programında yer alan ilke ve değerlere koşulsuz bağlı olmanın yükümlülüğünü” taşıyor demektir. Aksi düşünülemez.
Beni asıl rahatsız eden konu twitter ortamında kamuoyu ile paylamış olduğunuz ifade edilen, Kurtuluş Savaşında Rumlara karşı etnik temizlik uygulandı.” şeklindeki açıklamanızla ilgili. Bu açıklamanız içimi acıttı.
Gazi M. Kemal ATATÜRK önderliğinde, emperyalistlere karşı “Tam Bağımsızlık” ideali altında kenetlenerek, büyük ulusal özveri ve vatan sevgisi ile gerçekleştirdiğimiz şanlı ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELEMİZE bu ne saygısızlıktır... Bu ne nankörlük, bu ne kendi tarihini ve haddini bilmemezliktir...
Sn. Hüseyin AYGÜN, sorun acılı bir anne ve babaya taziye ziyareti yapmanızdan çok öte, ulus olarak yoktan varoluşumuzu gerçekleştiren Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin faziletine, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, Ulus Devletimizin çimentosunu oluşturan değerlerine karşı affedilemez saldırınızdır.
ULUSUMUZDAN BU KONUDA DERHAL AÇIKÇA “ÖZÜR DİLEMEDİĞİNİZ” VEYA “AKSİNİ KANITLAYACAK AÇIKLAMA YAPMADIĞINIZ” SÜRECE, CHP ÖRGÜTÜ SİZİ HİÇBİR ZAMAN AFFETMEYECEK, SİZİ CHP ÇATISI ALTINDA BARINDIRMAYACAKTIR.
Sn. Hüseyin AYGÜN, eğer bir CHP’li olarak siyasete devam etmek istiyorsan, Partimize 17 yıl özveri, bilinç ve onurla Genel Başkanlık yapmış olan Sn. Deniz BAYKAL’ın aşağıdaki uyarısını beynine kazımalısın, onu benliğine yansıtmalısın, gereğini koşulsuz olarak yapmalısın.
"Türkiye`de özellikle sosyal demokrat bir parti olarak siyaset yapmak, ülkeyi kendi görüşlerine göre dizayn etmeye çalışan bu hükmedici, emredici, yani özünde emperyal güçlere karşı partinin kimliğini ve kişiliği korumak o kadara ğır bir sorumluluk ki. Fakat bundan daha ağırı Partini koruduğun kadar da sakınmak, varlığının bir bir devamı ya da bir parçası gibi onun üzerine titremektir. Bizden öncekilerden öğrendiğimiz `Cumhuriyet Halk Partili olmanın dayanılmaz ağırlığı ve sorumluluğu` işte böyle bir şeydir` ." (Deniz BAYKAL-2006)"
Kaynak Muhalif Gazete
Ankara
25.11.2024