TATLIOĞLU, MİLLETİMİZE TAAHHÜTLERİMİZDEN BİRİSİNİ BUGÜN PAYLAŞTIK

TATLIOĞLU, MİLLETİMİZE TAAHHÜTLERİMİZDEN BİRİSİNİ BUGÜN PAYLAŞTIK

İYİ Part TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu bugün millete taahhütlerinden birisini yerine getirerek, İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını kamuoyuna sunulduğunu söyledi.

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İYİ Parti’nin bugün millete taahhütlerinden birisini yerine getirerek, İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını kamuoyuna sunulduğunu söyledi.

Tatlıoğlu pakette nasıl bir Cumhurbaşkanı olması gerektiği, nasıl bir yargı olması gerektiği, nasıl bir parlamento olması gerektiği ve bu şekilde Türkiye’nin 21. Yüzyıla nasıl taşınması gerektiğinin vurgulandığını belirterek açıklamasında şunları söyledi:

“8 maddeden oluşan bu öneri Türkiye’nin içine sürüklendiği yapısal tıkanmadan çıkışını, yaklaşık 10 yıl önceye göre milli gelirin üçte birini kaybetmiş bir ekonomik süreçten çıkmayı, bölgede ve dünyada itibarlı bir Türkiye olmanın, 84 milyon bir coşkuyla üreten, çalışan bir Türkiye’nin olması gereken şartları sıralamış ve milletimize bir öneri paketi sunmuş bulunmaktayız.

İYİLEŞTİRİLMİŞ VE GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİN NE OLMADIĞI SAYIN ERDOĞAN’IN CÜMLELERİNDE İFADE BULMUŞTUR

Öğleden sonra Sayın Erdoğan’ın yaptığı grup toplantısı ve Sayın Erdoğan’ın konuşması bizim iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemimizin ne anlama geldiğini, esasında milletimize neler vadettiği ve Türkiye’yi nereden çıkarması gerektiği veya nasıl bir Türkiye yaşandığı ve çıkarılması gereken Türkiye şartlarını anlatmak açısından çok isabetli olmuştur. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin ne olmadığı Sayın Erdoğan’ın cümlelerinde ifade bulmuştur. İki tane Türkiye vardır, bir bugün yaşadığımız hakim siyasetin yönettiği Türkiye. Fakirleşen işsizlikte rekorları kıran, faizde dünya şampiyonu olan, enflasyonda tarihi rekorlara uzanmış bir Türkiye. Bir aydın bütün kirli ilişkilerin kamuoyuna serildiği bir Türkiye. Bunu sessizce seyreden Cumhurbaşkanının Türkiye’si. Hiçbir şey yapamayan bir yargının bulunduğu Türkiye. Siyasetsizleşmenin ve devlette durmuşluğun bir göstergesi Türkiye. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem buradan çıkışın yol haritasıdır. Ve nasıl bir Türkiye olacağının anlatımıdır.  Yaklaşık 3 yıldır Cumhurbaşkanlığı açığı var dediğimiz bir Türkiye. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde nasıl bir Cumhurbaşkanı olması gerektiği, nasıl bir yargı olması gerektiği, nasıl bir parlamento olması gerektiği ve bu şekilde Türkiye’nin 21. Yüzyıla nasıl taşınması gerektiği vurgulanmıştır.

SAYIN ERDOĞAN VE EKİBİNİN ÇIKIŞI, SAYIN AKŞENER’E ATARLANMAKTAN GEÇMEZ

Bugün Sayın Erdoğan’ın çirkin dili, tehdit dili ve siyasette son bir aydır yaşadığımız çirkinlikler esasında işte bu partili cumhurbaşkanlığı sisteminin sonucudur. Bu dil sonuçtur, sebep partili cumhurbaşkanlığı ile tek kişilik bir ülke yönetimidir. Tam da bunun ilacı, karşılığı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ile millete dayalı bir ortak aklın üretimidir. Asla sağında Rıza, solunda Sedat, arkasında Soylu önünde de fakir 84 milyonun bulunduğu Sayın Erdoğan ve ekibinin çıkışı, Sayın Akşener’e atarlanmaktan geçmez ve buna hiçbir fayda sağlamaz.

Biz İYİ Parti olarak 25 Ekim 2017’de kurulmuş iki sene öncesini de alırsak yaklaşık 5 yıldır Sayın Erdoğan’ın ve onun ortağının önümüze kurduğu tuzaklarla mücadele ederek geldik, hilelerle mücadele ederek geldik, engellerle mücadele ederek geldik ve bunları aşa aşa milletimizle buluştuk. Bugün iktidara yürüyen bir siyasal hareketiz. Milletimize taahhütlerimizden birisini de bugün paylaşmış durumdayız. Bu dil bizim için bir şey ifade etmez. Değil Sayın Meral Akşener’in sıradan bir vatandaşımızın bile ayağına değecek taşın sorumluluğu doğrudan Sayın Erdoğan’dır. Taşıdığı makam bu dili taşımaz ama bu sorumluluğu taşır. O nedenle sayın Erdoğan’ın 2002’de nasıl bir süreçle Türkiye devraldıysa temiz bir seçimle buna vaziyet ederek Türkiye’yi acilen bir seçim sürecine davet etmesi, sandığı getirmesi ve milletimizin iradesine başvurmamız gerekmektedir.

İYİ PARTİ KADROLARI, SAYIN ERDOĞAN’IN KULLANDIĞI DİLİ REDDETMEKTEDİR, ÇİRKİN BULMAKTADIR, TÜRKİYE’YE YAKIŞTIRAMAMAKTADIR

Sayın Meral Akşener, 2016’da referandum sürecinde verdiği mücadele ve 25 Ekim 2017’de İYİ Parti’nin kuruluşuyla devam eden zaman sürecinde Türkiye’nin ve Türk milletinin umudu olmuştur. Nobran bir dilin ve nobran bir siyasetin muhatabı döner dolaşır kendisini bulur. O nedenle Sayın Akşener ve İYİ Parti kadroları Sayın Erdoğan’ın kullandığı dili reddetmektedir, çirkin bulmaktadır, Türkiye’ye yakıştıramamaktadır. Siyasetin bu kadar vizyonsuz olduğu zaman görülmemiştir. Bununla ilgili asla ve katiyen hızımızı kesmeyeceğiz yürüyeceğiz çünkü millet Sayın Akşener’i ve İYİ Parti’yi bekliyor. İnşallah Allah bu yolda milletimizi, bugün Türkiye’yi yöneten zihniyetten hepbareber Sayın Akşener’in önderliğinde kurtaracak ve 21. Yüzyıla yakışır bir siyaset olacaktır. Bu da iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin bugünkü çirkinlikten çıkışın nasıl bir çare olduğunu hepimize gösterecektir.