Sincan Belediyesi ve TOKİ arasında protokolü imzalanan Ulubatlıhasan ve Saraycık kentsel dönüşüm projesi adaletsiz bulunduğu için Ulubatlıhasan Mahallesi sakinleri tarafından imzalar geri çekilerek proje iptal ettirilmişti.

Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna yandaş medya aracılığı ile Ulubatlıhasan Mahallesinde yaşattığı aynı algı operasyonunu Saraycıklılara da yaşatmaya çalışırken, mahallelinin %90´ı ile sözleşme yaptığını yandaş basın vasıtasıyla sayfa sayfa ilan ederken Saraycık´ta imzasını geri çekenlerin sayısı her geçen gün artmakta.

% 90 olması mümkün değil…

Barınma Bürosunun Saraycık Şubesi Başkanı Hüseyin Babayiğit, dört bin nüfuslu mahallede 800’e yakın kişinin imzalarını geri aldıklarını, arazi ve konut sahiplerinin bir kısmının Saraycık dışında olması nedeniyle dönüşümden haberdar olmadıklarını, dolayısıyla Sincan Belediye  Başkanı Mustafa Tuna’nın iddia ettiği gibi projeye % 90’ın üzerinde onay verilmesinin de mümkün olmadığını belirtti.

 Tapulu ancak imarsız olarak gösterilen evlerin bulunduğu arazilerin arsa olarak gösterildiğini ancak belediyenin emlak vergisi aldığını aktaran Babayiğit,  büyükşehir kanunun çıkması sonrasında mahalleye dönüştürülen bölgede kacak ev olarak görülen konutları için bin beş yüzer lira ceza ödediklerini ancak evlerinin hala kaçak statüde olduğunu vurguladı. Sincan Belediyesinin bu durum için ise eski yönetimi suçladığını söyleyen Babayiğit, tarla olan arazilerin bölünememesine rağmen tapusunun arsa gibi bölünmesini sağlandığını dolayısıyla buranın tarla statüsünde olmadığını belirtti. 

Mahalleli korkutuldu

-          Mahalleli ellerindeki arazileri almakla tehdit edildiğini belirtirken, imza atanların içerik hakkında bilgisi olmadıklarını, imzalatılan sözleşmeleri inceledikten sonra tek tek gidip imzalarını geri aldıklarını söylediler. 2 bin 966 hak sahibinden 2 bin kişinin ev yaparak yerleştiği mahallede, belediyenin altyapı hizmetlerini sağlamadığı, bu nedenle halkın bir kısmının burayı terk edip mahalle dışında ikamet ettiği, boş kalan evlerin metrukleşerek uyuşturucu kullanıcılarının mekânı haline geldiği, belediyenin bu bahaneyle boş evleri yıkarak mal sahiplerinin enkaz bedeli haklarının ellerinden alındığı iddia ediliyor. Söz konusu evlerin Suriyeli göçmenler tarafından kullanıldığı için mal sahiplerinin elektrik ve su aboneliklerini iptal etmesiyle kullanılmaz hale geldiğini belirten mahalleli, mal sahiplerinin evleri yıkma taleplerinin ise gerçek olup olmadığına dair kanıt gösterilmediğini söyledi. Verilen evler karşılığında 50 binden az olmamak üzere borç çıkartıyor. Burada ki insanlar inşaatlarda çalışan, çöp toplayan ya da işsizlik maaşıyla geçinen insanlar ve bu insanlara borç çıkartılıp, 300-400 lira ödeme isteniyor. 70 bin lira kadar borç çıkartılıyor. Belediye kendi savunmasın da Ankara Üniversitesinden destek raporu aldım diyor. Bunlar planlı, bilinçli harekettir.

Tuna´ya ulaşamıyoruz

Babayiğit, Mahallenin yeniden imardan geçirilerek arsalarının küçültüldüğünü, yapılan projede kendilerine farklı evler verilmeye çalışılarak, şerefiye bedeli, su elektrik bağlama bedeli de eklenip 120 bin TL’ne kadar borcun içine sokulmak istendiklerini beyan etti.