-Daha önce Kızılcahamam´da Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuştunuz. Döneminiz ve sonrasına ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir?

2009-2014 yılları arasında imkânsızlıklar içinde ne yaptığımızı ve ne yapılamadığını net olarak gördüm. Benim o dönemki hedefim Kızılcahamam´ı sağlığın başkenti yapmaktı, sonraki dönemde bu konuda tek bir adım atılmadı. 31 Mart seçimlerinden sonra yine bu önemli hedef için çabalayacağım.

Geçen seçimlerdeki hassasiyet farklıydı; 17-25 Aralık Olayı, hemşerimiz olan Emrullah Beyin başbakan yardımcısı yapılması gibi sebeplerden, seçmen kitlesi o yöne kaymıştı. Buna rağmen Kızılcahamam her yönden mağdur olmuş bir ilçe olmaktan kurtulamadı. Özellikle ASKİ sayesinde… Etrafımıza 5 tane baraj yapılınca iklimimiz değişti. Devletin 5 km, 10 km, 20 kmlik Koruma Havzaları Yasası yüzünden köylerimizde tarım, hayvancılık, sanayileşme imkânı kalmadı. Yöre halkı bu mağduriyetleri yaşarken bir de Çankaya´da yaşar gibi su parası ödemektedir. Pek çok sorun var ve zaten mevcut belediye başkanı başarılı olsaydı yeniden aday gösterilirdi ve aday da olmazdım. Vatandaş zaten yapılmayan hizmetleri biliyor, fazla yorum yapmama gerek yok. Yeni adayları da hayırlı olsun, iyi arkadaşımız ama herkesin kendine göre yapacağı bir iş var, herkes kendisini bu süreçte ifade edecek.

-Seçilmeniz durumunda hayata geçirmeyi hedeflediğiniz projeler nelerdir?

Bizim yapacağımız işlerden birincil sırada turizm geliyor. “Sağlık Turizminin Başkenti”, “Termal Turizmin Başkenti” unvanını alacağız. Kaplıcaları düzene sokarak, otelcileri organize edip, destek olup, fuarlar ve organizasyonlarla hem işletmelere, hem esnafımıza dolayısıyla da ilçeye hem gelir hem de tanınmışlık kazandıracağız. En büyük projem bir fakülte açmak ve en az 1000 yataklı bir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi kurmak.

Kiril Vadisi´nin dere rekreasyonunu bitirip, çevresini güzelleştirip turizmin yan kolu olan “Macera Parkı” gibi cazibe alanlarını da yaratmış olacağız.

İkincisi; köyde yaşamın canlandırılması, ödüllendirilmesi, köylünün desteklenmesi olacak. Köylünün yaylasına yapacağı evinde en uygun maliyetle ruhsatta yardımcı olmamız; su parası, emlak vergisi, çöp parası vs. alınmaması için girişimde bulunmamız lazım. Tarım, hayvancılık, arıcılık gibi faaliyetleri, en doğru yerde “lokasyona uygun üretim” şeklinde planlayacağız.

Burada herkesin beklentisi var. Çocukların parka, oyunlara, tiyatroya; gençlerin sportif, sanatsal, kültürel faaliyetlere ve işe; hanımların sadece evde çalışmak değil, konser, gezi gibi etkinliklere, yaşlıların huzur içinde yaşamaya; durumu elvermeyen ama Umre ateşiyle yanan insanların gidebilmek için desteğe ihtiyacı var. Gece gündüz çalışıp beklentileri hayata geçireceğiz.

-Termal seracılık konusunda bir yatırım düşünüyor musunuz?

Bizim termal seracılıkla işimiz olmaz çünkü iklimsel yapı elvermiyor. Kendi seram vardı, bizzat denedim olmadı. Mesela burada 1 ayda yetişen ürün Yalova´da 1 günde yetişiyor. Termal suyun çıktığı yerlerde mesela; bir bölgede kaplıca uygundur, bir yerde seracılık, bir yerde enerji işi için uygundur. Bunu doğru tespit etmek lazım. Yöremiz, termal sağlık turizmi için uygun, dolayısıyla çabamız bunun üzerine olacak.

-31 Mart Yerel Seçimleri için şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz, oransal olarak size yansımaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yöremizde “Bizim Çoşkun” olarak anılmamın sebebi; aramızda her zaman iyi bir diyaloğun olmasından kaynaklanmaktadır. Burada 27.000 seçmen var, 14.000´i merkezde, 13.000´i köylerde… 103 köy var. Merkezdeki oyların en az %60´ını alırız. Köydeki seçmenin 2.000 tanesi sürekli köyde yaşayan yaşlı seçmen, onlarla sıkıntımız yok ama bunun 500´ü çok yaşlı olduğundan kendimizi anlatma şansımız az oluyor. Ama şimdi gelen yeni 7.000 kişilik bir genç seçmen kesimi var ve bağnaz olmadıklarını, kendimizi anlatmanın kolay olacağını düşünüyoruz. Nihayetinde Allah nasip ederse biz burada seçimi alacağız.

-Belediye Başkanlığını kazanmanız durumunda, Kızılcahamam ne kazanmış olacak?

Ben Belediye Başkanı olursam simitçi bir simit fazla satar, çaycı iki çay fazla satar, bazlamacı üç bazlama fazla satar… Özetle esnaf, halk kazancını artırır.

Polis arkadaşlara da şunu söylüyorum; sizin işiniz de rahatlar, herkes kazanmaya başlayınca, işinde gücünde olunca başıboş insanlar etrafta dolaşmaz, güvenlik zafiyeti yaratamaz… Kızılcahamam bereketi ve huzuru kazanınca, herkes kazanmış olacak.

Haber: Betül Sayın