Yapılan açıklamada Çin´in Doğu Türkistan´da yaşayan Müslüman Uygur Türklere yönelik asimilasyon politikaları ve Doğu Türkistan´ın demografik yapısını değiştirme girişimleri kınanırken, modern dünyanın gözleri önünde sistematik işkencenin işlendiğini dile getirildi. Özellikle Ramazan Ayında Uygur Türklerinin hedef alındığı ve ‘sözde demokrasi savunucularının´ İnsan Hakları Beyannamelerine uymadığı, bu duruma sessiz kalarak haçlı zihniyetine sahip olduklarını vurguladı.
İşgalci Çin´in Müslüman Türkleri kendilerine tahdit olarak görerek Uygur Gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına aldığını, işkencelerde katlettiğini ifade eden Kılavuz, ‘ata yurdumuzdan Türk varlığı ve izleri şerefsizce silinmeye´ çalışılıyor´ dedi.
Çin´in en son 22 Haziran 2015 tarihinde Kaşgar´da 28 kişinin katlettildiği olaylara Türkiye´nin resmi organlarının da sessiz kaldığını söyleyen Kılavuz, Ortadoğu ile Uzakdoğu´daki politikaların aynı eksende ilerlediği vurgusunda bulundu. Kılavuz, ‘Yegâne ümit kaynağı Anadolu Türklüğü olan “Esir Türkler”in ümitlerini boşa çıkarmamak için onların çarpan yüreği, haykıran dili olmaya davet ediyoruz. Muhakkak, kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, zor gününde kardeşini yalnız bırakanlar her iki dünyada da mazlumların ahından kurtulamayacaktır´ diyerek İslami vurgularda da bulundu.
Kılavuz, ‘Ebedi yurdumuz Anadolu´dan, kadim yurdumuz Doğu Türkistan´a olan hasretimizi genç dimağlara ilmek ilmek dokuyacağız. Medeniyetimizin beşiği Kaşgar´ı, sızlayan yaramız Urumçi´yi unutturmayacağız. Gulca´yı, Turfan´ı, Kumul´u vatan toprağı olarak görmeye devam edecek Altay´ı kendimize yar bileceğiz. Bu bilinç ile soydaşlarımızın derdini derdimiz, kederlerini kederimiz kabul ederek haklı davalarını her türlü platformda dile getireceğiz´ dedi.