MHP`nin, 44 yıl boyunca siyasi mücadelesinde dik durduğunu, millet için bildiği doğrudan sapmadığını ifade eden Vural, MHP`yi, "12 Eylül`ün darbecileri, paşaları, idam sehpalarınınyolundan döndüremediğini" söyledi.
Vural, "12 Eylülcülerin yaptığı gibi bugün de AKP, PKK işbirliğiyle millete karşı bir darbe yapmaktadır. PKK`nın taleplerine boyun eğerek yıkım sürecini başlatan, millete darbe planlayan AKP`ye, AKP`nin kılavuzlarına karşı tek dik duruş sergileyen, bu şer ittifakına boyun eğmeyen MHP`dir, Genel Başkan Devlet Bahçeli`dir" dedi.
MHP`nin, "çözüm" adı altında yürütülen, milli devleti parçalamayı, milletin birliğini bozmayı hedefleyen, kimlik, ad ve anayasalarını, terör örgütünün talepleri doğrultusunda dönüştürmeye çalışan bir yıkım sürecine başından beri karşı olduğunu belirten Vural, ülkenin dört yanında toplantı, mitinglerle "yıkım sürecine hayır" dediklerini anlattı. Vural, bu karşı çıkışın, milyonlar tarafından coşkuyla desteklendiğini dile getirdi.
-``Tezgahlar planlıyor``-
Vural, MHP`nin bu duruşunun, Başbakan, AK Parti ve kılavuzlarını, siyasal çözümcüleri korkuttuğunu, rahatsız ettiğini öne sürerek, "Bu nedenle AKP, Başbakan Erdoğan, Hükümet sözcüleri, açılım ve çözüm süreci içinde dönüştüremedikleri MHP ve milliyetçilere, özellikle 23 Mart`taki Bursa mitinginden sonra saldırmaya başlamışlardır" diye konuştu.
Milliyetçilik duygusuna sahip vatandaşların terörist ilan edildiğini, MHP ve Genel Başkan Devlet Bahçeli`nin hedefe konulduğunu savunan Vural, bu süreç sonunda Başbakan`ın talimatıyla savcıların harekete geçirilerek, Bahçeli hakkında fezleke düzenletildiğini öne sürdü.
Vural, Erdoğan`ın, çözüm sürecine karşı çıkan, bunu milletle paylaşan MHP üzerinde baskı kurmak istediğini iddia ederek, "Yargıyı kullanmak, idare eliyle milletvekillerimize, teşkilatlarımıza baskı uygulamak, ülkücü ve milliyetçi hareketi provokasyona getirmek için tezgahlar planlamaktadır. Teröristlerle kucaklaşanların dokunulmazlıklarını kaldırmayıp, dokunulmazlıklarına çifte zırh geçiren Erdoğan ve AKP kılavuzları, bugün Genel Başkanımızın dokunulmazlığını bu fezlekeyle kaldırmak istemektedir" görüşünü savundu.
-``Bu ifadelere hepimiz katılıyoruz``-
Erdoğan`ın, "Bu savcılar ne iş yapar" diyerek, MHP`yi yargı eliyle sindirmeye, korkutmaya çalıştığını ileri süren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra `Bu savcılar ne iş yapar` diyerek, Bakanlar Kurulu`nda da MHP`ye yönelik yargıyı da kullanmak suretiyle baskı, sindirme, korkutma, caydırma çabalarının yürütülmesinin planlandığı anlaşılıyor. Bugün AKP, PKK`yı meşrulaştırmak istemekte, MHP üzerinde de tezgahlar planlamaktadır. Bugün AKP, Hükümet`in ve devletin kurumları aracılığıyla MHP üzerinde baskı, sindirme, korkutma planları yapmakta, yargıyı da bir araç olarak kullanılmasını temin etmektedir. Bu çerçevede özellikle üniversitelerde PKK terör örgütünün yapılanması meşrulaştırılarak oradaki öğrencilerimiz üzerine gönderilmesi planlanmakta. Kimin nerede toplantı yaptığını biliyoruz, üniversitelerdeki tezgahların nasıl ülkücü hareket üzerinde yönlendirilmek istendiği biliyoruz. Sayın Genel Başkanımızın, 2 yıl önceki sözler bahane edilerek dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke düzenleten ey Erdoğan, yüreğin yetiyorsa MHP Genel Başkanı ve milletvekillerine imzanla fezlekeni gönder, göndermezsen namertsin."
-"Mertçe davranın"-
Kimsenin ülkeyi bölmeye ve MHP`yi susturmaya gücünün yetmeyeceğini belirten Vural, "Bu ihanet sürecine karşı çıkan Genel Başkanımız ile birlikte 51 milletvekiliyle hepimizin dokunulmazlığını kaldırmanızı talep ediyoruz. Mertçe davranın. Gücünüz yetiyorsa, geliniz MHP`nin bütün milletvekilleri burada. Sayın Genel Başkanımızın MHP üzerinde uygulanan tezgahla ilgili 8 Mayıs 2011`de kullandığı ifadelerinin hepsinin arkasındayız. Hodri meydan. Ey Cumhuriyet savcısı, ey cübbeliler, ey Erdoğan, yüreğiniz yetiyorsa bu sözlere, ifadelere bütün MHP milletvekilleri olarak katılıyoruz. Varsa yüreğiniz gelin hepimizin dokunulmazlığını talep ediniz. Biz kimseye boyun eğmeyiz, hele ki terör örgütüne boyun eğenlere karşı onları ayaklarımızın altına almayı da gayet iyi biliriz" ifadelerini kullandı.
Vural, bu aşamadan sonra MHP üzerinde oynanan her türlü oyun, Türkiye`deki her türlü karışıklık ve provokasyonun baş sorumlusunun Erdoğan olduğunu ileri sürdü. Vural, "Üniversitedeki bir takım olayları bahane edip, bu provokasyonları sağlamak üzere tezgahlar hazırlandı mı? Balgat üzerinde operasyon yapılması için bir araya geldiniz mi? Bir takım odalardan belgeler toplanması talimatı verdiniz mi? Habur olduğu günde toplantı yapıp, Balgat konusunda konuşma yaptınız mı?" diye sordu.
Yargıyı araç olarak kullananlara, yargının siyasallaştırılmasına alet olanlara seslendiğini ifade eden Vural, "Cübbenizi çıkarın, AKP`ye girin, politikayı orada yapın" dedi.
Ankara
25.11.2024