Vural, “Millet ona ‘Cumhurbaşkanı ol’ dedi. O parti yönetiyor, seçim yönetiyor. Cumhurbaşkanı olurken Anayasa’ya bağlı kalacağına namusu ve şerefi üzerine yemin etmişti. Hem Anayasa’ya aykırı davrandığını, hem de namus ve şerefi üzerine yeminine sadık kalmadığını ortaya koymuştur” diye konuştu.  Vural, şunları kaydetti: 

Milleti temsil etmiyor
“Başbakanlığı döneminde ‘kj’ operatörlüğü yapan, alo Fatih, alo Mustafa hatlarıyla medyayı düzenleyen Cumhurbaşkanı, şimdi de ‘alo Ahmet, seçim beyannamesini gönder de inceleyeyim’ demiş. Ortada ne AKP Genel Başkanı, ne Başbakan, ne de Cumhurbaşkanı var. Kendi seçim beyannamesini hazırlamaktan bile aciz, vesayet altında bir Başbakan var. Türkiye, tek adamın ihtiras ve arzularıyla yönetilen bir ülke haline gelmiş. Cumhurbaşkanı milletin Cumhurbaşkanı olması lazım ama Erdoğan milletin Cumhurbaşkanı değil. Sadece AKP’nin Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı makamında sadece Türk bayrağı olur. Bugün Cumhurbaşkanı makamında artık ampul flaması vardır. Orası milleti temsil etmiyor. Yazıklar olsun.” Vural, “Biz Cumhurbaşkanı’na seçim beyannamesini değil inşallah seçim sonuçlarını göndereceğiz. Kendisi Cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Ama genel başkan gibi davranıyor. Milletvekili adaylarını belirliyor, seçim beyannamesini hazırlıyor. Bu davranışları, Türkiye’de istikrarsızlığın ve güvensizliğin kaynağı olmuştur”  ifadelerini kullandı. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da  Erdoğan’ın hiç bir zaman tarafsız olmadığını belirtti. Buldan şöyle konuştu; “Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli AKP’nin başkanlığını yapan bir konumda, durumda oldu. Biz hep Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiği görüşlerimizi ifade ettik ama bugün ne yazık ki Cumhurbaşkanı, AKP’nin Başkanı olarak davranıyor” dedi.