Bugün de tutmuş, kıdem tazminatı kalkacak diyor. Yok böyle bir ihtimal. Anayasada böyle bir hüküm yok. Yalanın mevzuatı yok ki” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında Hakan Çelik´in sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yapılacak değişikliklere işaret eden Yıldırım, “Bizi tanıyan millet, millet koruduktan sonra başkasına ihtiyacımız yok. Ben hararetle bu değişikliği istiyorsam, demek ki bu ülkem için çok faydalı ve doğru bir şey. (Başbakanlık makamının yeni sistemde olmaması) Ben koltuğu bırakmak istiyorsam, böyle bir karara rıza gösteriyor bunu zevkle istekle yapıyorsam bu ülkemin geleceği için önemli bir şeydir, gençlerimiz ve çocuklarımız için önemli bir şeydir. Bu memleket için bir Ali değil, bin Ali feda olsun. Bu bir kayıp değil, bu şeref benim için. Bu değişikliğin yapılması neyi getiriyor? Ülkede darbe riskini ortadan kaldırıyor” ifadelerini kullandı.

Sistemin detaylarına değinen Başbakan Yıldırım, ekonomik büyüme ve siyasi istikrar arasındaki dengeyi gösteren çizelgenin notlarını aktardı. Yıldırım, “İstikrar olsa, kuvvetli iktidar olsa, Türkiye zaman kaybetmese, kısır çekişmelerden zaman kaybetmese, terör belasından kurtulsak bundan kim ne kaybedecek?” diye sordu.

“Hiçbir yol arkadaşımız bilerek bu davaya ihanet etmemiştir”

AK Parti kadrolarında görev alan isimlerin hangi yönde oy kullanacağının sorulması üzerine Yıldırım, “Benim başkasının oyu hakkında hüküm vermem çok büyük nezaketsizlik olur. Sormadım kimseye oyunun rengini. Biz sadece evet vermenin ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu, evetin ne anlama geldiğini, gelecek kuşaklara ne fayda getireceğini anlatıyoruz. Ahmet (Davutoğlu) Bey, komisyonda destekledi. Biz yol arkadaşıyız. Abdullah (Gül) Bey partinin kurucularındandır. Bizim yol arkadaşlığımız belirli bir süreye kadar değildir. Bu ahirete kadar gider. Zaman zaman hepimizin hataları, yanlışları olur ama hiçbir yol arkadaşımız bilerek bu davaya ihanet etmemiştir. AK Parti´nin farkı bu” diye konuştu.

“Evet´ çıkacağından zerre kadar tereddütüm yok”

16 Nisan referandumundan ‘Evet´ çıkacağından zerre kadar tereddütü olmadığını belirten Yıldırım, “Ben hayır grubunun yaptığı gibi kaos pompalamak istemiyorum. Yani vatandaş gidecek, hayır da evet de verecek. Vatandaşlarımızın kararları başımızın gözümüzün üstüne” dedi.

Yabancı yatırımcının öngörülebilirliğe baktığına dikkati çeken Yıldırım, büyümenin güçlü iktidarlar döneminde olduğunu ifade etti. Geçmiş dönemdeki iktidarlar ve ekonomi arasındaki ilişkilere değinen Yıldırım, “Hayır olursa büyüme oranı yüzde 3´lere düşer, evet çıkarsa bundan sonra yüzde 7´nin üzerine çıkar. Bu en az 3 dönem böyle gider, yüzde 7´ler civarında. Türkiye gelişmesini tamamlayınca, yavaş yavaş gelişmiş büyümüş bir ülkeyi büyütmek o kadar kolay olmaz. Refah seviyesi arttıktan sonra büyüme daha mütevazı oranlara döner ama siz de maksadınıza ulaşmış olursunuz” açıklamasında bulundu.

Rejim değişikliği diye birşeyin olmadığını anlatan Yıldırım, “İşin özeti şu, Türkiye bundan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün bu millete hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin ötesine geçecekse bunu güçlü iktidarla sağlayacak. İki de bir kazandıklarını kaybederek bu hedefleri Türkiye yakalayamaz. Onun için bu anayasa değişikliği yönetim sistemi değişikliğidir. Rejim değişikliği diyorlar, bu büyük bir cehalettir. Bu cehalet değilse, bir kasıttır. Rejim değişikliği diye bir şey yok ki” dedi.

Yıldırım, “Her gün bir yalan, her gün yanlışla milletin kafasını CHP, Sayın Kılıçdaroğlu karıştıracağını düşünüyorsa boşuna yoruluyor, boşuna çırpınıyor. Bugün de tutmuş, kıdem tazminatı kalkacak diyor. Yok böyle bir ihtimal. Anayasada böyle bir hüküm yok. Yalanın mevzuatı yok ki. İstediğini söyle dilin kemiği mi var ama insanlar günün sonunda söylediklerini ölçecek biçecek size not verecek. İktidar olmaya aday bir partinin halka daha güzel şeyler söylesin, korku endişe tehdit bunları bir kenara bıraksın. Bir anamuhalefet partisi olarak ufuk versin, gelecek vizyonu çizsin” dedi.

CHP´nin yapısına işaret eden Yıldırım, “Ben Kılıçdaroğlu´nu daha uzun bir süre indireceklerini zannetmiyorum. O işi sağlama almış. Neyse o kadarını söyleyeyim. Delegelerin desteğini almış” dedi.

MHP´nin desteği

Yıldırım, MHP´nin desteğinin hatırlatılması üzerine, “Samimiyetle çalıştık ve bu değişikliği parlamentodan geçirdik. MHP de tabii evet kampanyasını yapıyor. Bizim bu halk oylaması için bir hedef birliğimiz var. Beraber getirdiğimiz bu teklifi halk oylamasında vatandaşlarımızın evet oylarıyla, en azından kabul edilmesi, ama bununla da sınırlı değil. Biz, CHP´ye gönül veren vatandaşlarımızdan da bu desteği bekliyoruz. Aynı zamanda geçmişte HDP´ye oy veren vatandaşlarımızın da bu değişikliğe oy vermelerini istiyoruz. Çünkü bu bir seçim değil. Burada partiler yok, adaylar yok. Partiler seçime girmiyor, Türkiye´nin geleceğine oynuyoruz. Türkiye gelecekte darbe, FETÖ´nün tehditleriyle mi uğraşacak yoksa güçlü iktidarla bunları bertaraf mı edecek? Bunun kararını vereceğiz. Onun için hangi partiye oy vermiş olursa olsun, benim bütün vatandaşlarımdan talebim, bu gençlerimizin, torunlarımızın, çocuklarımızın geleceği” diye konuştu.

 Bugün de tutmuş, kıdem tazminatı kalkacak diyor. Yok böyle bir ihtimal. Anayasada böyle bir hüküm yok. Yalanın mevzuatı yok ki” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında Hakan Çelik´in sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yapılacak değişikliklere işaret eden Yıldırım, “Bizi tanıyan millet, millet koruduktan sonra başkasına ihtiyacımız yok. Ben hararetle bu değişikliği istiyorsam, demek ki bu ülkem için çok faydalı ve doğru bir şey. (Başbakanlık makamının yeni sistemde olmaması) Ben koltuğu bırakmak istiyorsam, böyle bir karara rıza gösteriyor bunu zevkle istekle yapıyorsam bu ülkemin geleceği için önemli bir şeydir, gençlerimiz ve çocuklarımız için önemli bir şeydir. Bu memleket için bir Ali değil, bin Ali feda olsun. Bu bir kayıp değil, bu şeref benim için. Bu değişikliğin yapılması neyi getiriyor? Ülkede darbe riskini ortadan kaldırıyor” ifadelerini kullandı.

Sistemin detaylarına değinen Başbakan Yıldırım, ekonomik büyüme ve siyasi istikrar arasındaki dengeyi gösteren çizelgenin notlarını aktardı. Yıldırım, “İstikrar olsa, kuvvetli iktidar olsa, Türkiye zaman kaybetmese, kısır çekişmelerden zaman kaybetmese, terör belasından kurtulsak bundan kim ne kaybedecek?” diye sordu.

Hiçbir yol arkadaşımız bilerek bu davaya ihanet etmemiştir”

AK Parti kadrolarında görev alan isimlerin hangi yönde oy kullanacağının sorulması üzerine Yıldırım, “Benim başkasının oyu hakkında hüküm vermem çok büyük nezaketsizlik olur. Sormadım kimseye oyunun rengini. Biz sadece evet vermenin ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu, evetin ne anlama geldiğini, gelecek kuşaklara ne fayda getireceğini anlatıyoruz. Ahmet (Davutoğlu) Bey, komisyonda destekledi. Biz yol arkadaşıyız. Abdullah (Gül) Bey partinin kurucularındandır. Bizim yol arkadaşlığımız belirli bir süreye kadar değildir. Bu ahirete kadar gider. Zaman zaman hepimizin hataları, yanlışları olur ama hiçbir yol arkadaşımız bilerek bu davaya ihanet etmemiştir. AK Parti´nin farkı bu” diye konuştu.

“Evet´ çıkacağından zerre kadar tereddütüm yok”

16 Nisan referandumundan ‘Evet´ çıkacağından zerre kadar tereddütü olmadığını belirten Yıldırım, “Ben hayır grubunun yaptığı gibi kaos pompalamak istemiyorum. Yani vatandaş gidecek, hayır da evet de verecek. Vatandaşlarımızın kararları başımızın gözümüzün üstüne” dedi.

Yabancı yatırımcının öngörülebilirliğe baktığına dikkati çeken Yıldırım, büyümenin güçlü iktidarlar döneminde olduğunu ifade etti. Geçmiş dönemdeki iktidarlar ve ekonomi arasındaki ilişkilere değinen Yıldırım, “Hayır olursa büyüme oranı yüzde 3´lere düşer, evet çıkarsa bundan sonra yüzde 7´nin üzerine çıkar. Bu en az 3 dönem böyle gider, yüzde 7´ler civarında. Türkiye gelişmesini tamamlayınca, yavaş yavaş gelişmiş büyümüş bir ülkeyi büyütmek o kadar kolay olmaz. Refah seviyesi arttıktan sonra büyüme daha mütevazı oranlara döner ama siz de maksadınıza ulaşmış olursunuz” açıklamasında bulundu.

Rejim değişikliği diye birşeyin olmadığını anlatan Yıldırım, “İşin özeti şu, Türkiye bundan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün bu millete hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin ötesine geçecekse bunu güçlü iktidarla sağlayacak. İki de bir kazandıklarını kaybederek bu hedefleri Türkiye yakalayamaz. Onun için bu anayasa değişikliği yönetim sistemi değişikliğidir. Rejim değişikliği diyorlar, bu büyük bir cehalettir. Bu cehalet değilse, bir kasıttır. Rejim değişikliği diye bir şey yok ki” dedi.

Yıldırım, “Her gün bir yalan, her gün yanlışla milletin kafasını CHP, Sayın Kılıçdaroğlu karıştıracağını düşünüyorsa boşuna yoruluyor, boşuna çırpınıyor. Bugün de tutmuş, kıdem tazminatı kalkacak diyor. Yok böyle bir ihtimal. Anayasada böyle bir hüküm yok. Yalanın mevzuatı yok ki. İstediğini söyle dilin kemiği mi var ama insanlar günün sonunda söylediklerini ölçecek biçecek size not verecek. İktidar olmaya aday bir partinin halka daha güzel şeyler söylesin, korku endişe tehdit bunları bir kenara bıraksın. Bir anamuhalefet partisi olarak ufuk versin, gelecek vizyonu çizsin” dedi.

CHP´nin yapısına işaret eden Yıldırım, “Ben Kılıçdaroğlu´nu daha uzun bir süre indireceklerini zannetmiyorum. O işi sağlama almış. Neyse o kadarını söyleyeyim. Delegelerin desteğini almış” dedi.

MHP´nin desteği

Yıldırım, MHP´nin desteğinin hatırlatılması üzerine, “Samimiyetle çalıştık ve bu değişikliği parlamentodan geçirdik. MHP de tabii evet kampanyasını yapıyor. Bizim bu halk oylaması için bir hedef birliğimiz var. Beraber getirdiğimiz bu teklifi halk oylamasında vatandaşlarımızın evet oylarıyla, en azından kabul edilmesi, ama bununla da sınırlı değil. Biz, CHP´ye gönül veren vatandaşlarımızdan da bu desteği bekliyoruz. Aynı zamanda geçmişte HDP´ye oy veren vatandaşlarımızın da bu değişikliğe oy vermelerini istiyoruz. Çünkü bu bir seçim değil. Burada partiler yok, adaylar yok. Partiler seçime girmiyor, Türkiye´nin geleceğine oynuyoruz. Türkiye gelecekte darbe, FETÖ´nün tehditleriyle mi uğraşacak yoksa güçlü iktidarla bunları bertaraf mı edecek? Bunun kararını vereceğiz. Onun için hangi partiye oy vermiş olursa olsun, benim bütün vatandaşlarımdan talebim, bu gençlerimizin, torunlarımızın, çocuklarımızın geleceği” diye konuştu.