ADALET ÇALIŞANLARI HAKLARINI GERİ İSTİYOR
Yokuş konuşmasının devamında, Daha da önemlisi, AKP iktidarıyla birlikte adalet çalışanları, ekonomik ve sosyal hakları bakımından da gerilemiştir. Başta nöbet ücretleri olmak üzere, havuz paraları, keşif ücretleri ve fazla mesaileri ellerinden alınmıştır. Anayasamızda her ne kadar, Devlette angarya olmaz diye yazsa da, adalet çalışanları fazladan çalıştırılmış ve hak ettikleri ek ücretler kendilerine çok görülmüştür. Artan iş yükü ve açılan yeni mahkemelerle birlikte adalet çalışanları, nefes alamaz hale gelmiş, bu ağır iş yüküne bir de hakim ve savcıların mobbingleri eklenmiştir. Memurun Muhakeme Yasası kapsamı dışında olan adliye çalışanları, her an tayin ve sürgün cezası ile yüz yüze hizmet vermektedir. Kaderleri hakimler ve savcıların iki dudağı arasına indirgenmiştir.
YARGIDAKİ OLUMSUZLUKLAR ÇALIŞANLARI İTİBARSIZLAŞTIRIYOR
Bugün ülke insanlarına adalet dağıtılmakta yükümlü olan adliyelerimizde, en büyük adaletsizlik adliye çalışanlarına yapılmaktadır. Diğer taraftan siyasi iktidarın adalet içine soktuğu yandaş yapılanma nedeniyle, adalete güven taban yapmıştır. Bugün adalete güvenin her geçen gün azaldığı gerçeğini adliyedeki en yüksek makamlarda oturan hakim ve savcılar itiraf etmektedir. Siyasi iktidar ne yazık ki, partizanlığı ve ayrımcılığı adaletin içine de sokmuştur. Askere yapılan kumpas, yargıya da yapılmıştır.
Yargı bağımsızlığının tartışılır hale geldiği ülkemizde, yargıda yaşanan olumsuzluklar, yargı çalışanlarını da itibarsızlaştırmaktadır. Diğer bir ifadeyle yargıya güvensizlik, adalet çalışanlarına güvensizliğe neden olmaktadır. Adliyelerimizde, Adalet mülkün temelidir diye yazar. Bunun anlamı adalet olmadan, devlet olmaz. Devletin temeli sarsılır demektir. Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimdeki bir çok ayette ve Peygamberimizin hadislerinde de her şeyin başının adalet olduğu vurgusu yapılmaktadır. Tarihte de görülmüştür ki, hiçbir millet yoksulluktan yok olmamıştır. Ancak, adaletsizlikten pek çok millet tarih sahnesinden silinmiştir.
HÜKÜMET UYGULAMALARIYLA ADALETSİZLİKTE SINIR TANIMIYOR
Bugünkü siyasi iktidar, iş başına geldiği günden beri adaletsizlikte ve hukuksuzlukta sınır tanımayan uygulamaları hayata geçirmiştir. Başta kamu çalışanları olmak üzere tüm sosyal kesimlerdeki insanlarımız ayrıma tabi tutulmuş, iktidar yandaşı olmayan zulme uğramıştır. Toplum ve kamu çalışanları siyasi iktidar tarafından bizden olanlar ve olmayanlar şeklinde sınıflara ayrılmıştır. Bugün kamu çalışanlarına yönelik ayrımcılık ve ötekileştirme hız kesmeden sürmektedir.
Devlet yönetim anlayışının temeli olan hukukun üstünlüğü ilkesi ortadan kaldırılmış, siyasi iktidar kendi üstünler hukukunu oluşturmuştur. Hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alan, yargı sistemini itibarsızlaştıran siyasi iktidarı uyarıyoruz. Bir gün hukuk size de lazım olur.
TÜRKİYE KAMU-SEN ADALET VE HUKUKTAN AYRILMAYACAKTIR
Adaletin yerlerde süründüğü ülkemizde bu gidişe dur demek, başta adalet çalışanları olmak üzere, tüm memurlarımız için milli bir görevdir. Adaletsizlikte, hukuksuzlukta ve kayırmacılıkta sınır tanımayan Hükümet şimdi de güvencemize göz dikmiştir. Buna asla müsaade etmemeliyiz. Tüm memurlar, Güvencemiz, onurumuzdur Diyerek, 7 Haziran seçimlerinde siyasi iktidara gereken dersi vermelidir. Aksi halde çok geç olur ve yine kaybeden kamu görevlileri olur.
Biz Türkiye Kamu Sen olarak, her yerde ve her zaman Adalet ve Hukuk demeye devam edeceğiz. Bu hususta asla geri adım atmayacağız. Adaletin, hukukun ve hakça paylaşımın olmadığı bir ülkede ne memurun, ne çocuklarımızın ne de ülkenin geleceği yoktur. Daha da önemlisi karanlıktır..! dedi.
Ankara
03.12.2024