Son iki haftadır gelişen terör olaylarından dolayı ülkemiz yangın yerine döndü.
Ardı ardına şehit haberleri alıyoruz.
Bu yazının yayımlanmasından bir gün önce Yozgat ili Şefaatli ilçesinde Şehit Polisimiz Savaş Akyol için düzenlenen devlet töreni, cenaze namazı ve taziye evinde bulunma fırsatı buldum.
Savaş Akyol kardeşimiz 22 yaşında, düğün davetiyesi basılmış, 10 gün sonra yapılacak olan düğün için hazırlıklar tamamlanmak üzereyken Silopi´de gerçekleştirilen terör saldırısı neticesinde şehit oldu.
Geride kalanlarının feryat ve figanlarına dayanabilmek çok zor..
Kim bilir yüreklerindeki yangın ne kadar büyüktür.
Üzülerek ifade ediyorum ki “ateş düştüğü yeri yakıyor”.
Eğer öyle olmasaydı kimisi fotoğraf çeker, kimisi öz çekim yapmaya kalkar mıydı?
Ya da şehit cenazesi daha defnedilmeden ailenin ne kadar maaş alacağı konuşulur muydu ?
Peki güneş gözlüklerini takarak fotoğraf karesinde yer bulabilmek adına protokolün arasına girmek için mücadele edenlerin sizce yürekleri yanıyor mudur ?
Hayat maalesef böyle kimisi acı çeker,
Kimisi de acının fotoğrafını çeker…
Bu vesile ile bütün şehit kardeşlerimizin ailelerine bol sabırlar diliyorum..
*******
Savaş kardeşimizin taziye evinde bir yakınının titreyen sesiyle sorduğu şu soruyu çok manidar buldum.
Diyordu ki;
“Savaş, 2 yıl önce göreve başladı. Ve Silopi ilk görev yeriydi. Benim anlayamadığım neden yeni polisleri oralara tayin ediyorlar ?
Neden oralara daha tecrübeli görevlileri, terörist avcılarını göndermiyorlar?”
Evet yürek yanıyordu ve buna rağmen çok sağlıklı tespitlerde aynı yürekten çıkıyordu.
O zaman soralım;
Harbiden yeni mezun polisler terör konusunda kritik bölgelere neden gönderilir?
******
Bu arada 12 kişinin öldürülmesi neticesinde Fransa´ya giderek teröre karşı yürüyüş yapan dünya liderlerini hatırladınız mı?
İşte o dünya liderlerini ülkemize de bekliyoruz !
Sizce gelirler mi?