Çok değerli okuyucularım, bu haftaki yazımızda belediyeler tarafından tahsil edilen ve belediyeler için önemli bir gelir kaynağı oluşturan Elektrik Tüketim vergisi (ETV) diğer adıyla (BTV) Belediye Tüketim vergisini konu edeceğim.
Elektrik Tüketim Vergisi (ETV), belediyelerin mali kaynakları arasında önemli bir yer alır, elektrik enerjisi tüketimi üzerinden 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 34. Maddesine göre alınan bir belediye vergisidir. Özellikle büyükşehirlerde belediye bütçesinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir gelir kalemi niteliğindedir. Bu nedenle ETV’nin hukuki dayanağı, kapsamı, istisnaları ve belediye finansmanı içindeki rolüne şöyle bir göz atalım.
Belediyelerin mali ve ekonomik yapılarının güçlendirilmesi, 5393 sayılı yasayla verilen görev ve yetkilerin yerine getirilmesi bakımından çok önemlidir. Sağlıklı ve uygulanabilir bir kamu yönetimi sisteminin temel şartlarından biride güçlü bir ekonomik yapıyla sağlanır. Bu kapsamda belediyelerin genel bütçe gelirleri kapsamında merkezi idareden aldıkları paylar ile kendi topladıkları vergi, resim, harç ve diğer gelirleri büyük önem taşır. Elektrik Tüketim Vergisi de, belediyelerin doğrudan elde ettiği gelir kaynakları arasında önemli bir yere sahip olması nedeniyle mali yönetim açısından stratejik öneme sahiptir.
Elektrik Tüketim Vergisi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 34–39. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Verginin konusunu, mükellefini, istisnalarını ve tahsil usullerini belirleyen bu hükümler çerçevesinde vergi, belediyelerin kendi yetki alanı içinde tüketilen elektrik enerjisi üzerinden tahsil edilmektedir.
Elektrik tüketim vergisi elektrik enerjisinin tüketimi ile oluşan bir vergidir. Yani elektrik tüketimi oluşmamışsa bu vergi doğmaz. Vergi Mükellefi, elektriği tüketen gerçek veya tüzel kişilerdir. Ancak vergi doğrudan kişi ya da kişiler tarafından belediyeye ödenmez. Bu vergi elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik faturaları ile tahsil edilir. Elektrik dağıtım şirketleri topladıkları bu vergileri takip eden ayın 20. Günü mesai bitimine ne kadar bir beyanname ile ilgili belediyeye bildirerek ödemesini yaparlar.
Elektrik tüketim vergi oranları tüketimin niteliğine göre değişiklik göstermektedir. Mesken aboneliklerinde Aktif enerji bedeli üzerinden % 5, İşyerleri, ticarethaneler ve hizmet aboneliklerinden % 5, Sanayi kuruluşlarında ise % 1 oranları uygulanır. Aydınlatma ve resmî daire elektrik tüketimlerinde ise bu oran genellikle % 5 olarak alınır.
Elektrik tüketim vergisinden; köylerde tüketilen elektrikler, imalat sanayinde üretiminde kullanılan elektrikler, bazı eğitim ve sağlık kurumlarında kullanılan elektrikler ile belirli kamu kurumları tarafından kullanılan elektrikler Elektrik tüketim vergisinden muaf tutulmuştur.
Elektrik Tüketim Vergisi, elektrik faturalarında gösterilen aktif enerji tüketim bedeli üzerinden hesaplanmaktadır. Bu hesaba dağıtım bedeli, vergiler ve diğer fonlar dâhil edilmemektedir.
Örneğin Aktif enerji bedeli: 1.000 TL olan Mesken abonesi için oran % 5 dir. Dolayısı ile ödenecek (ETV) 50 TL. Olarak elektrik faturalarında gösterilerek tahsil edilir.
Sonuç olarak, Elektrik Tüketim Vergisi, Ülkemiz’ de belediyelerin mali yapısında önemli bir yere ve öneme sahiptir. Elektrik tüketim vergisinin hem hukuki hem mali açıdan köklü bir düzenlemeye dayanması, belediyelerin bu kapsamda önemli bir gelir kaynağına sahip olmasını sağlamaktadır. Enerji piyasalarındaki değişim, tüketim kalıpları ve sosyal devlet anlayışı, gelecekte bu verginin oran ve kapsamının yeniden değerlendirilmesini gündeme getirebileceği göstermektedir.
