Recai Irmak


KAHRAMAN!

KAHRAMAN!


Kahraman demekle kahraman olunmuyor, kahraman ismini veya soy ismini almış olanlarda öyle kahraman olmuyor. 28.08.2022 tarihinde, Rize’nin fethinin 561. Yılı  etkinliklerinde konuşan eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, "Şehirlerin kurtuluş yıl dönümleri kutlanıyor, kesinlikle karşıyım’’

Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. '’Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim'’ diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz.

Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Biz köklü bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul'un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler.

Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart'ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık.

Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz diye konuşmuş.

Yazıklar olsun, yazıklar olsun demeden geçemiyorum. İşgale uğramış ülkemin topraklarını düşman işgalinden kurtarıp, düşmanı söküp atmak yeni bir fetihtir ve düşman işgaline son vermek demektir.

Esaret,  ayrı bir şey,  işgale uğramak başka bir şey, kölelik ise tamamen farklı bir şeydir. Ülke işgal edilmiş olsa da ne esaret vardır ne de kölelik. Türk Milleti hiçbir zaman, esareti kabul etmez. Sayın Kahraman! Açıkça neye karşı olduğunu söyleyemediği için kurtuluş savaşını yok saydığı gibi verilen yüz binlerce  şehidimize hakaret etmektedir bana göre. Mustafa Kemal Atatürk’ü inkar etmektir, Cumhuriyeti yok saymaktır.

Ne yazık ki TBMM Başkanlığı yapmış bu şahsiyet daha önce de, “Dindar anayasa yapalım, ilk dört madde değişebilir” demiş ve daha sonra tepki çeken Kahraman, “Laiklik kelimesi çok değişik. Her parti kendini laik görüyor. Peki bu laiklik ne? Laiklik ileri sürülerek partiler kapatılıyor, laiklik ileri sürülerek hürriyetler engelleniyor. Ben diyorum ki laiklik olmasın” demesini unutmuş değiliz.

            Kahraman’’ Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart'ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık.’’ Derken acaba kendileri veya dedelerinin vuruşmadığını mı söylemek istedi bunu sormadan edemiyorum. Bu şahsa göre Kurtuluş savaşımız hikayeden öte bir şey değil demek. Oysaki bu kurtuluş savaşı verilmeseydi adı ne olurdu bilemem ama demek ki onun için bu bir şey fark etmiyor demektir.

            Bu ülkenin kuruluşunu, kurucusunu ve kurtuluşunu yok saymaya kimsenin gücü yetmeyecek. Bu düşünce ve amacı olanların bana göre Sevr antlaşmasını imzalayanların torunları ve düşmanın geride bıraktığı bir takım mirasçıları oldukları muhakkak. 30 Ağustos Zaferi küllerinden yeniden doğan Türk Cumhuriyetinin Kurtuluş ve kuruluş simgesi olup Lozan Türkiye Cumhuriyetinin tapusudur. Kabul etseler de, etmeseler de oturdukları koltukları bu Cumhuriyete borçludurlar.  Bunu inkar edenlerin her zaman var olacakları gibi var olmaya devam edeceklerdir. Lakin asla emellerine ulaşamayacaklardır.

            Nankörlük insanın doğasında olsa da kendi kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk ve kurduğu Cumhuriyeti inkar ederek sonuç almaya çalışanlar nankörlükten öte hıyanetin bir parçası olduklarını unutmamak,  gerekir. Bu ve buna benzer bedbahtlar hep olacak ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

   

 

  • BIST 100

    10656,50%0,86
  • DOLAR

    42,33% 0,21
  • EURO

    49,15% 0,06
  • GRAM ALTIN

    5557,24% 0,12
  • Ç. ALTIN

    9200,25% -0,18
  • Salı 15.5 ° / 5.1 ° Güneşli
  • Çarşamba 15.3 ° / 5.5 ° false
  • Perşembe 16.3 ° / 5.5 ° Güneşli

Ankara

18.11.2025

  • İMSAK 06:03
  • GÜNEŞ 07:30
  • ÖĞLE 12:39
  • İKİNDİ 15:14
  • AKŞAM 17:38
  • YATSI 18:59