Sensiz bir yıl daha geçti, yani ölümünün üzerinden tam 12 yıl geçti ve bu son yıl öyle geçti ki, ezip geçti, yıkıp geçti, bir şekilde geçti işte. Bir daha eskisi gibi hiç olmayacak bunu ben biliyorum lakin sen bilmeyeceksin. Son geçen bir yılda, hüzün var, kanayan yaralar var, gam var, keder var, dinmeyen sızı işin cabası. Ne hüznü bitirdik, ne kanayan yaralar kabuk bağladı, gam ve keder arkadaş oldu ayrılmıyorlar ki bir birinden.
Yaş ilerledikçe yaralar öyle çabuk kabuk bağlamıyor Nar çiçeğim. Hatta tam kabuk bağlarken kaşıyorlar, kaşıyorlar ve yeniden kanatıyorlar, bu defa daha da derinleşiyor kabuk bağlaması yaranın, daha uzun sürüyor iyileşmesi. Yani anlayacağın Dünyanın dertleri bitmiyor, üzerine, üzerine geliyor bazen insanın. Hak, hukuk, adalet, iyi niyet, diye bir şey kalmadı, hatır gönül, sevgi saygı, edep diye bir kavram yok artık. İnsanlar geçim derdinde, ama bizi yönetenler se keyif derdinde. Enflasyon resmi rakamlara göre yüzde yetmiş iki ama gerçek yaşanan enflasyon yüzde yüz seksen. Dolar 33 lira, Euro 34 lira bandında, bir litre benzin, 43 lira, mazot 43 lira, oto gaz 20 lira, altının gramı olmuş 2500 lira.
Yorulmuş bir beden, ezilmiş bir yürek ile elden ayaktan düşmeden, kimselere muhtaç olmadan, içeriden ağlayıp dışarıya tebessüm ederek, dayanılmaz bir sızı içinde yaşamaktan gayrı bir derdimiz kalmadı. Nasihat ve uyarılar tenkit oldu, tecrübeler bağnazlık. Ukalalık revaçta şimdi, başı bozukluklar ayrı bir dert desem inanır mısın bilemem. En iyi arkaaş sosyal medya olmuş biz buna şükrediyoruz lakin ülkeyi bu hale getirenleri sorgulamaktan aciz kalmışız, eleştrsen, sorgulasan hain olarak yaftalanmaktayız be Nar çiçeğim.
Hep fedakarlık bizden isteniyor, hep kemer sıkmak bize düşüyor, anlayışlı olmak sadece bize kalmış. Sizin hiç mi kabahatiniz yok desen, yine haksız sen oluyorsun, nankörlükle suçlanıyorsun. Daha da saldırıya uğrayan sen oluyorsun. Oysa ki yanlış yapanlar biraz ama biraz vicdanlı olsalar hakkı hakka teslim ederler. İşlerine gelmiyor bunca, yalan ve talanın, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin konuşulmasını. Bunun için mevcut anayasayı dahi gale almazken yeni anayasa dümeni ile oyalıyorlar bizi.
Daha ne kadar tahammül edilir bilemiyorum ama son bir damla kaldı, o damla ne zaman damlar bilemiyorum. Biliyorum bütün bu tablo karşısında beni yine teselli edip beni anlamaya çalışacaktın, sonra güzel bir kahve keyfi yapıp bu düşüncelerden alıp beni umuda doğru götürecektin. Bunu biliyorum ve bilmeyenlere buradan söylüyorum, Bu yazım sanırım bir nebze seninle dertleşmenin bir özeti oldu. Bu vesile ile Allahtan rahmet, mekanın cennet olmasını diliyorum. Bir sonra ki yıl buluşmak ümidi ile.
Gerek böyle bir yazıda, gerek öte Dünyada.