Ben her gece uyurken kendimi kayalara vuruyorum aynı denizdeki dalgalar gibi, her çarpmada geçiyorum kendimden, hayatımdan, yaşama sevincimden gittikçe uzaklaşıyorum tüm çevremden Bazen bir yel oluyorum hafif hafif esiyorum sensiz ve çaresiz.
Sen yatarken kara toprakta cız eden yüreğimle örtmek istiyorum seni üşümeyesin diye. Biliyorum sevmezsin soğukları, sevmezsin, gecenin ayazlarını. Gelmeyeceksin biliyorum ama hep beklemedeyim çıkar gelirsin diye, rüyalarıma belki gelir de bir buse kondurursun diye hep bekledim. Kahretsin mümkün değil diyemiyorum kendi kendime ama bunu da biliyorum işte. On üç yıl oldu, nasıl geçti zaman, inan bilmiyorum içimde bu özlem var oldukça her mevsim bende üşüyorum, bazen titriyor yüreğim, tüm kanım sanki buz kesiyor inanır mısın Haziran sıcağında bile.
Zaman su gibi akıp gidiyor, aynı senin avuçlarımdan kayıp gidişin gibi oluyor tutamıyorum. Tutmak istiyorum ama zamanı hiç tutamıyorum işte. Sevmenin en güzel yanı özlemektir, lakin beklemek boşuna biliyorum, sende biliyor musun bunu ben bilmiyorum. Seni sensiz düşünmeden aldığım nefesin bana haram olduğuna inanıyorum, sığdıramıyorum kalbime hem nefesimi bir de göz yaşlarımı. Özlemim öyle derin ki, hiç bir lisan ile anlatılmayacak kadar manalı ve engin ki, bunu kimselere anlatamıyorum ben.
Hani diyorlar ya, bu özlemi anlatmaya ne zaman, ne de mürekkep yeter, inan ki çok doğru söylemişler. On üç yılda neler değişti dersen biraz anlatayım sana. Çok şeyler değişti lakin İktidar ve iktidar sahipleri değişmedi, eski tas eski hamam misali. Ama bunun dışında değişen çok şey var çok.
Hangi birini anlatsam, Benim hayatım çok değişti, eski alışkanlıklarım belki yok ama ülkemde çok şeyler değişti. Biliyor musun? Dolar 40 TL, Euro 45 TL. bandında, enflasyonda TUİK olmazsa, yüzde yetmiş sekizler de biliyor musun? Ama TUİK bile artık inandırıcılığını yitirdi rakamlarla oynuyor ve enflasyon yüzde otuz sekiz diye Türk milletini kandırıyor. Rakamlar ile makamlarla oynanıyor enflasyonu düşürmek için lakin olmuyor. Ekonomi ilmini bilmiyor bizi yönetenler. A haber bunu ballandırarak anlatıyor emekliler on dört bin lira ile haline şükretmeyi öğreniyorlar. Ergenekon Balyoz derken kumpas çıktı Çünkü hain FETÖ darbe yapmaya kalktı. Tam bitti derken şimdi yeni FETÖ usulü tutuklamalar dosyalar havada uçuşuyor.
Terörsüz Türkiye derken tükenmiş bitmiş Örgüt liderine yakında af gelecek gibi görünüyor. Bu konular biraz netameli detaya girmeyeceğim elbet. Lakin iyi değiliz, hak, hukuk adaleti arıyoruz da bulamıyoruz, yine de umutla arıyoruz belki bir köşede buluruz diye. Suriye bölündü parçalandı hem de birkaç yılda, şimdi sıra gelmiş hedefte komşumuz İran da. Savaş var İsrail ile İran arasında yine taraf olmuş Katil İsrail den yana ABD.
Konuyu dağıttım yine ben.
Konu sen, özlemim de sensin inan ki.
Ben seni bir ömür koşulsuz beklerdim inan, sen yeter ki, “bir ihtimal gelirim” diyebilseydin eğer. Özlemin yüreğimdeki sızım, yokluğun pençesinde benim yalnızlığım. Bazen uğuldayan kulaklarımda varmış gibi geliyor sesin, durup dinleyeyim dediğim an başlıyor sızım, kayboluyor sesin gözlerime takılıyor güzel gözlerin.
Gülü de sevdik, dikeni de biz, ayırmadık kimseyi her dosta açıktı kalbimizi. Şimdi artık bu kalbimiz bom boş kalmış boynu bükük bir yetim. Sevmenin en güzel yanı özlemektir aslında beklerken tabi umudun vardır çünkü. Benim umudum yok ki, sonsuza uğurladık seni, belki bu gün belki yarın biz de, varacağız meçhule inan ki.
On üçüncü ölüm yıldönümünde seninle birlikte, Annemi, Babamı ve sevdiğim birçok kişiyi de özledim. Mekanınız Cennet olsun, Rabbim rahmet eylesin, Nur için de yatın. Bu vesile ile Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi de rahmet ve minnetle anarken tüm dost ve okuyucularıma esenlik ve sağlıklı ömürler dilerim….