Recai Irmak

Tarih: 28.02.2023 19:18

YİNE UNUTACAKMIYIZ !

Facebook Twitter Linked-in

Katılan olur, katılan olmaz bunu bilemem ama inşallah zaman beni yanıltır. 1999 Marmara depreminde de çok konuştuk çok tartıştık, milat dedik, yapı denetimi getirdik ama ondan sonra dokuz kez imar barışı adı altında bir çok ilimizde yüzlerce ruhsatsız ve depreme dayanıksız binaların yapılmasını sağladık.

Değerli dostlar bütün bunlardan ders alırız dedik ama maalsef ders almak bir yana kulak arkasına  attık her şeyi. Deprem uzmanlarını dinlemedik, meslek odalarını dinlemedik, saymaya gerek yok işte bir çok sivil toplumun haklı uyarılarını göz ardı ettik. Unuttuk 1999 Marmara depremini ama deprem bizi unutmadı. En son İzmir depremi ile, sivrice depremi ile bizi uyardı ama biz pas geçtik. Şimdi İstanbul depremi bekleniyor yine havanda su dövüyoruz.

 Ekonomik durumumuz alarm verirken biz deprem için önlem alınmasını dile getirenleri dinlemedik, bilim adamlarının olmaz dediği bir hayale kapılıp kentsel dönüşüme hız vermek gerekirken Kanal İstanbul gibi  gereksiz bir proje sevdasına kapıldık. 2022 yılında ekonomi dibe vurdu ve Kanal İstanbul Projesi bir yana kentsel dönüşüm için ayıracak kaynak kalmadı. Toparlandık, toparlanıyoruz hayalleri kurarken Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,6-7,7 şiddetinde 11 ilimizi etkileyen iki ilimizi ve birkaç ilçemizi neredeyse haritadan silen depremi yaşadık.

Bu depremde gösterdi ki 21 yılda bir şey değişmemiş. 

Depreme hazır olmadığımız gibi, Ensar vakfına milyonlarca bağışta bulunan Kızılay da hazır değilmiş, AFAD da hazır değilmiş, valilikler ve belediyeler hazır değilmiş. Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle Adıyaman’a zamanında müdahale edilememiş. Kızılay afet için çadır göndermesi gerekirken depremin 3. Gününde AHBAP derneğine elindeki çadırları hatta yiyecekleri satmış. 

Bu çadırlar AHBAP tarafından bölgeye gönderilmesi bizim bildiğimiz Kızılay için ayrı bir skandal değilmi? Kızılay kurduğu şirketler vasıtası ile afet zamanları dışında kendi stoklarını yeterince tamamladıktan sonra Çadır üretip satabilir, ihraç edebilir lakin afet anında kendisinin bir an önce çadırları bölgeye götürüp kurmak yerine AHBAP derneğine satması asıl konudur. Bu deprem evet çok büyük bir deprem, Türkiye’ye maliyeti yaklaşık 84 Milyar olduğu uzmanlarca dile getiriliyor. 

Değerli dostlar benim çok önemsediğim muhalif belediyeler arama ve kurtarma faaliyetlerine sokulmak istenmediği gibi, siyasi bir takım ayrımcılıkların olmasıdır. Bunlara şahit olmak bizi daha da kahretti. Böyle büyük bir felakette, Kızılay ve AFAD ile birlikte koordineli çalışmak varken getirilen yardımların üzerindeki muhalif belediye TIR larının logoları ile uğraşılması bir başka rezalet değilmi? Belediyeler kimin partisinden olursa olsun Devletin kurumları dır ve birlikte çalışılması esastır. TSK nın ilk gün müdahale etmemesi hakkında yorum dahi yapmayacağım.

Bu Felaketin de yaraları sarılacak ama akılda hep bunlar kalacak ve biz yine unutacağız. Lakin Kentsel dönüşüm için kaynak yok kalmadı. Ekonomiye çok büyük bir yük yükleneceğini şimdiden görmek gerek. Ruhsatsız ve depreme dayanıklı olmayan yerlerin imara açılmaması ve yapıların depreme dayanaklı yapılması Anayasal güvenceye alınsa da fark etmeyecek. Çünkü Anayasanın çiğnenmesi bile artık yadırganmaz bir hale geldiğini biliyor ve görüyoruz. Bu felakette hayatını kaybedenlere Allahtan Rahmet, yakınlarına sabır dilerken yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Rabbim bir kez daha böyle felaketlerden bizleri korusun demekten başka zaqten bir şey yapmıyoruz. Değerli dostlar  yine unutup gideceğiz gibi, inşallah ben yanılırım.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —